Kendisi de Cumhuriyetçi olan Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy, evlilik dışı cinsel ilişki yaşadığı iddia edilen Stormy Daniels'a 130 bin dolar "sus payı" ödemesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında New York Büyük Jürisinin Trump'a suçlama yöneltilmesiyle ilgili Manhattan Bölge Savcısı Alvin Bragg'i, 2024 başkanlık seçimlerine müdahale etmekle suçladı.
"Bragg, başkanlık seçimimize müdahale etme girişimiyle ülkemize onarılamaz bir şekilde zarar verdi." diyen McCarthy, yargının Bragg tarafından Trump'a karşı militarize edildiğini savundu.
McCarthy, "Amerikan halkı bu adaletsizliğe müsamaha göstermeyecek ve Temsilciler Meclisi, Alvin Bragg'den ve onun daha önce benzeri görülmemiş yetki istismarından hesap soracak." ifadesini kullandı.
Başkanlık seçimlerine aday olması beklenen Florida Valisi Cumhuriyetçi Ron DeSantis de hukukun üstünlüğü ilkesinin ihlal edildiğini ve bunun "Amerikanca bir tutum olmadığı" görüşünü savundu.
DeSantis, "George Soros'un desteklediği Manhattan Bölge Savcısı, suçların derecesini düşürmek ve suiistimali mazur göstermek için sürekli olarak yasayı esnetti." diyerek, siyasi rakip olarak görülen Turmp'ın hedef alındığını ileri sürdü.
Diğer yandan Florida'da malikanesi bulunan Trump'ın teslim olmasıyla ilgili herhangi bir talebi Vali DeSantis, Florida idaresinin reddedeceğini duyurdu.
Başkanlık seçimlerine resmen aday olan bir diğer Cumhuriyetçi Nikki Haley de Trump'a suçlama yöneltilmesinin "adaletten" ziyade "intikam"la ilgili bir mesele olduğunu söyledi.
Soruşturma "siyasi bir cadı avı" iddiası
Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçilerin çoğunluk lideri Steve Scalise de Trump'la ilgili iddianameyi "düzmece" ve "rezillik" şeklinde niteleyerek, Demokratların siyasi rakiplerine saldırmak için hükümeti militarize ettiği görüşünü paylaştı.
Cumhuriyetçi milletvekili James Comer süreci "siyasi bir cadı avı" şeklinde nitelerken Trump'a yakınlığıyla bilinen milletvekili Marjorie Taylor-Greene, salı günü New York'a gideceğini ve "anayasaya aykırı olan cadı avını" protesto edeceğini duyurdu.
Dün hadiseye "rezillik" diyen Eski Başkan Yardımcısı Mike Pence bugün ise Trump'a suçlama yöneltilmesinin ABD'yi daha fazla bölmeye hizmet etmekten başka bir işe yaramayacağını ifade etti.
Diğer yandan eski Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi "kimsenin hukukun üzerinde olmadığını" savunarak, Büyük Jüri'nin yasalar çerçevesinde hareket ettiğini savundu.
Masumiyetini kanıtlamak için herkesin mahkemeye çıkma hakkı olduğunu söyleyen Pelosi, "Umulur ki eski Başkan, kendisine bu hakkı veren sisteme barışçıl bir şekilde saygı gösterir." ifadesini kullandı.
Başkan Joe Biden ve Beyaz Saray ekibi ise konuya ilişkin yorum yapmaktan kaçındı.
Trump, suçlanmasının "siyasi" olduğunu söyledi
Trump'ın avukatı Joe Tacopina, dün, evlilik dışı cinsel ilişki yaşadığı iddia edilen Stormy Daniels'a 130 bin dolar "sus payı" ödemesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında New York Büyük Jürisinin Trump hakkında iddianame hazırlandığını açıklamıştı.
Trump, suçlanmasını "siyasi" olarak nitelemiş ve bunun "seçimlere müdahale" olduğunu savunmuştu.
Manhattan Bölge Savcısı Alvin Bragg'in ofisi Trump'ın dava prosedürlerini yerine getirmek için mahkemeye çağrılmasıyla ilgili avukatının bilgilendirildiğini belirterek iddianamenin gizli tutulduğunu bildirmişti.
Trump hakkındaki iddianamenin salı günü açıklanması bekleniyor ancak bu konuda yetkililer henüz resmi bir açıklama yapmadı.
"Sus payı" ödemesi
Stormy Daniels, Trump ile cinsel ilişkiye girdiği iddiası konusunda sessiz kalması için 2016 yılında 130 bin dolar ödeme karşılığında bir anlaşmaya imza attığını ancak Trump tarafından imzalanmadığı için bunun geçersiz olduğunu savunmuştu.
Trump, Daniels'in iddialarını yalanlarken, Trump'ın 2016'daki seçim kampanyasından önce avukatlığını yapan Michael Cohen, Daniels'a Trump adına kendi hesabından 130 bin dolar ödeme yaptığını doğrulamıştı.
Cohen, Trump şirketleri tarafından daha sonra kendisine ikramiyelerle yaklaşık 420 bin dolar geri ödeme yapıldığını iddia etmişti.
Trump'ın seçim kampanyasına yönelik yürütülen soruşturmada "yalan söyleme" ve "vergi kaçırma" suçlamalarıyla Aralık 2018'de gözaltına alınan Cohen, mahkemede 3 yıl hapis cezasına çarptırılarak Mayıs 2019'da cezasını çekmek üzere Otisville'deki federal hapishaneye gönderilmişti.
O yıllarda federal savcılar Trump'a yönelik herhangi bir inceleme başlatılmasına gerek duymazken, Manhattan Bölge Savcılığı "sus payı" ödemesi olarak bilinen soruşturmayı başlatmıştı.
Trump'a finansal işlemleri kapsamında kampanya yasalarını ihlal ettiği yönünde farklı suçlamaların yöneltilebileceği de konuşuluyor.
TRT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.