Diyarbakır AFAD İl Müdürlüğü Koordinasyon Merkezinde yapılan toplantının ardından açıklamalarda bulunan Bakan Bozdağ, depremin yaşandığı illerde olduğu gibi Diyarbakır'da da enkaz kaldırma ve enkaz altındaki vatandaşlara sağ salim ulaşma konusunda hummalı çalışmanın sürdürüldüğünü söyledi.
Bozdağ, Diyarbakır'da tamamen yıkılan 7 binadan şu ana kadar birinin enkazının tamamen kaldırıldığını, diğerlerinde enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "Yarın itibarıyla 5 enkazın daha kaldırılmasının tamamlanacağını değerlendiriyoruz. Şu ana kadar enkazdan çıkarılan vatandaşımızın sayısı 387 ve bu çıkan vatandaşlarımızdan ağır yaralı olanlar var. Bunlar içerisinde vefatlar var. 255 vefat var şu ana kadar. 387'den 255'i vefat, 42'si ağır yaralı, diğerleri ise yaraları daha hafif ve hayati tehlikesi olmayan vatandaşlarımız" diye konuştu.
Şu ana kadar barınmayla ilgili Diyarbakır'da herhangi bir sorun yaşanmadığını ifade eden Bozdağ, kurulan çadır kentlerde 908 çadırda şu ana kadar 7 bin 216 vatandaşın barındığını kaydetti.
"Uzman arama kurtarma ekibi ve araç gereç konusunda eksiklik söz konusu değil"
Bozdağ ayrıca, barınma merkezleri denilen yerlerde devlete ait Diyarbakır'daki sosyal tesislerde, kapalı spor alanlarında, camilerde ve pek çok başka kullanıma müsait alanda şu ana kadar 192 bin 945 vatandaşın barındığını dile getirerek, bundan sonra da bu barınma ihtiyacını karşılamaya devam edeceklerini bildirdi.
Bu çalışmalar sırasında pek çok personelin görev aldığını, şu ana kadar afetin genelinde toplam 12 bin 816 personelin ve 1243 aracın aktif olarak kullanıldığını, değişik alanlarda hizmet verdiğini anlatan Bozdağ, "Diyarbakır'da çalışan uzman arama kurtarma ekibi ve bunlara yardımcı olan araç gereç konusunda herhangi bir eksiklik söz konusu değildir. 7/24 ara vermeksizin vardiya usulü çalışılmaktadır. Bu çalışmalar da aynı şekilde devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Bozdağ, vatandaşlara 3 öğün yemek ikramı yapıldığını belirtti.
"6 bin 640 binada, 87 bin 857 bağımsız bölümde hasar tespit çalışmaları tamamlandı"
Diyarbakır'da hasar tespit çalışmaları konusunda da yoğun bir faaliyet olduğuna işaret eden Bozdağ, şu ana kadar 152 komisyonun Diyarbakır'da hasar tespit çalışmaları yaptığını ifade etti. Bozdağ, şöyle dedi:
"Bugüne kadar 6 bin 640 binada, 87 bin 857 bağımsız bölümde hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını ifade etmek isterim. Ayrıca vatandaşlarımıza psikososyal destek de verilmektedir. Şu ana kadar 23 ekip, 221 personel ile 8 bin 931 vatandaşımıza psikososyal destek vermiştir."
"Sorumluların yargı önüne çıkarılması için gayretle çalışmalar yürütülmektedir"
Deprem yaşanan illerde ve Diyarbakır'da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yıkılan binalar ve hasar gören yerlerle alakalı adli tahkikatların başlatıldığını bildiren Bozdağ, adli süreçlerin cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütüldüğünü belirtti.
Bozdağ, bugün de adli süreci başlatan başsavcılıkların hepsinin bunu basına duyurduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Delillerin toplanması, sorumluların tespit edilmesi ve bunların yargı önüne çıkarılması için büyük bir gayretle çalışmalar yürütülmektedir. Sorumlu olanların, gerekenlerin tutuklanması, gözaltı veya bulunamadığı takdirde yakalama kararlarının çıkarılması, yurt dışına çıkış yasakları konması, her türlü Ceza Muhakemesi Kanunu'nun öngördüğü tedbir kararlarının alınması konusunda gerekenler yapılmaktadır. Çünkü cumhuriyet başsavcılıklarının herhangi bir talimata ihtiyacı yok. Resen soruşturma başlatma, delilleri toplama, ilgililer hakkında tedbir taleplerinde bulunmak ve bunları takip etmek yasal görevleridir."
"Herhangi bir delilin kaybolmasına asla izin verilmemektedir"
Bakan Bozdağ, cumhuriyet başsavcılıklarının deprem felaketinin yaşandığı günden itibaren soruşturmaları yürüttüğünü, faillerin, sorumluların tespit edilmesine müteakip de diğer tedbir işlemlerinin hızla uygulanacağını söyledi.
Bozdağ, yıkılan binaların hepsinde delil tespiti yapıldığı gibi hangi binadan hangi vatandaşın yaralı veya vefat ettiğine dair tespitlerin tamamının Ceza Muhakemesi Kanunu ve ilgili yasalara uygun bir biçimde gerçekleştirildiğini vurguladı. Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Herhangi bir delilin kaybolması, karartılması, ortadan kaldırılmasına asla izin verilmemektedir. Zaten verilmesi de mümkün değildir. Bu kadar büyük bir felaket nedeniyle ortaya çıkan fotoğraf da bunu göstermektedir. Delillerin de sağlıklı toplandığını buradan bütün vatandaşlarımıza duyurmak isterim. Kamuoyunda sanki bunları sorumluları hakkında cumhuriyet savcılıkları soruşturma başlatmamış, gereğini yapmıyormuş gibi bir algı oluşturmak isteyenler var, bunlar doğruyu söylemiyorlar. Çünkü cumhuriyet savcılıklarımız olayın olduğu günden itibaren tahkikatı başlattılar. Tabii bir zaman lazım, çünkü hangi binayı kim yaptı, ne zaman yaptı bunu sorumlusu kim, onları tespit edecek ki onlar hakkında adli işlemleri yapacak. Şu an soruşturmalar başladı, sorumluların tespiti için de hem kolluk hem de savcılık iş birliği içerisinde çalışmalarını yürütmektedir. Tespit edilenlerle ilgili tedbir kararlarına da müracaat edilmektedir. Bundan sonra bunun gerekleri hukuk içinde ve hukuka uygun bir biçimde, eksiksiz bir biçimde yapılacaktır, bundan hiçbir kimsenin endişesi olmasın."
"OHAL kapsamında ihtiyaç duyduğumuz ilave düzenlemeleri yapacağız"
Bu binaların sorumluları ve bunlarla ilgili denetim görevi olanlar, bunlara dair ihmal kusuru olanlarla alakalı gereken neyse cumhuriyet başsavcılıklarının yapacağını, bunların adalet önünde hesap vermesinin temin edileceğini vurgulayan Bozdağ, bu konudaki çalışmaların sürdüğünü ve herhangi bir ihmalin, savsamanın olmadığını, olmasının da mümkünü olmadığını aktardı.
Bozdağ, "Hırsızlık olayları ve yağma hadiseleri az da olsa maalesef görülmektedir. Bu nedenle hırsızlık olaylarıyla, yağmalarla ilgili de hem cumhuriyet başsavcılıkları hem kolluk bu konuda da çalışmalarını arttırdı. Bunlarla ilgili yasalarımız eksiksiz uygulanmaktadır. Gerekli uygulamalar da yapılacaktır. Ayrıca, OHAL kapsamında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çerçevesinde de bazı düzenlemelere ihtiyaç duyduğumuz ilave düzenlemeleri yapacağız. Muhtemelen çıkacak Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde bunlar da yer alacaktır" ifadelerini kullandı.
Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bölgedeki adliyelerde devam eden davalar veyahut da o bölge avukat barolarına kayıtlı avukatların başka yerde takip ettiği davalar, soruşturmalar yahut bölgede akrabası olup da başka illerin barolarına kayıtlı görevli olan avukatların takip ettiği davalarla ilgili kanunda yazan sürelerin durdurulması hususu da Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin içerisinde yer alacaktır. Bu düzenleme kapsamlı bir düzenleme olacaktır. Ama depremin yaşandığı günden geçerli olmak üzere uygulanacaktır. Deprem bölgesinde iki ay süreyle deprem dışında kalan illerimizde ise bölgede akrabası olan avukatlarla ilgili ve sınırlı olmak üzere bir ay süreyle bunlarla ilişkin durdurmaya imkan veren yasal düzenleme Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılacaktır."
"Savcılarımız büyük bir özveriyle çalışmaktadırlar"
Ölü muayene işlemleri konusunda da cumhuriyet başsavcılıkları, Sağlık Bakanlığının devlet hastanesi, sağlık ocakları ve her yerde görevli personeli, adli tıp kurumu hekimleri ve teknikerleri, uzmanları büyük bir seferberlik içinde çalıştığına işaret eden Bozdağ, şu ana kadar Türkiye genelinde 304 cumhuriyet savcısını, bölgedeki illerde Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yetkilendirdiğini, bugün ayrıca 126 savcının daha bölgedeki illere yetkilendirildiğini bildirdi.
Savcıların yetkilendirildikleri yerlerde görevlerine başlayacağını anlatan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bu savcılarımız soruşturma süreçlerinin hem daha etkin, hızlı yürümesi hem de ölü muayene ve defin işlemleri hususunda herhangi bir sorun yaşanmaması için büyük bir özveriyle çalışmaktadırlar. Şu anda her yerde yeteri kadar görevlendirmeyi yaptık. İhtiyaç halinde Hakimler ve Savcılar Kurulu yeni görevlendirmeleri de yapacaktır. Tabii şu anda enkaz kaldırma çalışmaları Diyarbakır'da ve diğer illerimizde de devam ediyor. Umut ediyoruz ki bu enkaz kaldırma çalışmalarında zaman geçti ama Allah'tan umut kesilmez. Sürekli yeni canlı çıkan vatandaşlarımız var. Ve onlara yenileri eklenir. Yeni canları kurtarma imkanı olur diye bir gayretli çalışmaları hem Diyarbakır'da hem diğer yerlerde sürüyor. Allah bir daha böylesi felaketi ülkemize yaşatmasın. Şu an adli tıp kurumu da bölgede 303 hem ekip hem de diğer yardımcı personel görevlendirmesi yaptı. Onlar da aynı şekilde devam etmektedir. Rabbim bir daha böyle hadiseler göstermesin."
TRT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.