Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, İhtiyat Sandığı’na danışman atanması konusuyla ilgili spekülasyonları yanıtlayarak, “yüz binlerce dolar zarar verenler bana eylem yapmasın” dedi.
Yazılı açıklama yapan Gardiyanoğlu, İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu’nun kendisinin yönlendirmesi ile “bir kişiye 8 bin euroluk bir danışmanlık ücreti vermek üzere karar aldığı ve İhtiyat Sandığının parasının çarçur edildiği” gibi bir sahte gerçeklik yaratılmaya çalışıldığını belirtti.
“Üzülerek izlemekteyim ki İhtiyat Sandığı üzerinden yaratılmaya çalışılan ve bazı sendikalarımızın çarpıtması ile hatalı bir şekilde şekillenen bir konu ülke gündemini meşgul etmektedir.” diyen Gardiyanoğlu, Prof. Dr. Arif Sarı’nın daha önce devletin dijital dönüşümü konularında çalışmış ve bu alanda kendini ispat etmiş bir bilim insanı olduğunu kaydetti.
Gardiyanoğlu, Sarı’nın İhtiyat Sandığı dijital arşiv oluşturma projesinin ihale şartnamesini hazırlama projesinde çalışacağını, proje süresinin üç ay olduğunu ve üç kez ödenmek üzere tasarlandığını belirtti.
“8 bin euro; evrakların tasnifi ve ihalenin keşif bedelinin belirlenmesi için elzem olan bu hazırlık sürecinde gelecek uzmanların seyahat, konaklama ve benzeri harcamalar için kullanılması hedeflenmekteydi. Sarı bu fonu ve süreci yönetecek ancak bundan bir ücret almayacaktı” diyen Gardiyanoğlu, yapılan eylem ve çarpıtmalarla adını kirletmeye dönük açıklamalar sonrasında, oluşturulacak fonun harcamasını, Sarı’nın da önerisiyle İhtiyat Sandığı Müdürü yönetimine vermeyi uygun bulduğunu belirtti.
-“Çalışanların parası zarara uğratıldı”
İhale şartnamesinin hazırlık sürecinin kararlılıkla sürdürüleceğini kaydeden Gardiyanoğlu, “Ancak bilinmelidir ki geçtiğimiz günlerde İhtiyat Sandığı’nın parasının savunucusu rolünü üstlendiklerinin algısını yaratmaya çalışanların bıraktığı enkazı kaldırmak için uğraşmaktayız” dedi.
Gardiyanoğlu, şunları kaydetti:
“Bakanlığım önünde eylem yapanların attıkları imzalarla çalışanların parasının 100 binlerce dolarla ölçülecek şekilde zarara uğrattıkları belgelerle sabittir. Yüz binlerce doları verip karşılığında herhangi bir şey almadıkları şirket ile ilgili bana soru sormaları da son derece ilginçtir. Yıllardır aylık dolar bazında ücretler ödedikleri yazılım şirketinin, işlerinin kusurlu olduğu ve kurumu zarara uğrattığı geçtiğimiz haftaki Sayıştay Raporunda da ortaya çıkmıştır.
Bakanlık önünde eylem yapanların sendikaları önünde benim ve İhtiyat Sandığında birikimleri bulunan herkesin eylem yapması gerektiği bir noktaya ulaşılmıştır.
Kurumların yönetim kurulu üyeleri yasalar önünde sorumlu kişilerdir ve yönettikleri kurumları zarara uğratmaları suçtur. Bununla ilgili ise devletin denetleme enstrümanlarını geriye dönük olarak İhtiyat Sandığı’na davet edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
Bu tür siyaset kokan ve sorumlu bakanı baskı altında tutup kurumlar içerisinde at oynatma dönemi sona ermiştir, buna asla prim verecek birisi değilim.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.