Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültür, sanat, edebiyat, ilim ve medya temsilcilerini selamladı.
Necip Fazıl Kısakürek'i rahmetle ve hasretle yad ettiğini belirten Erdoğan, "Eserleri ve mücadelesiyle nesillerin ruhunu beslediği için Rabb'im ondan razı olsun. Zor zamanlarda dik duruş sergilemek öyle bir babayiğidin ama her babayiğidin harcı değil. Siz bugün tatlı su mücahitliğine soyunanlara, romantik devrimcilik oynayanlara, rüzgarı başka yerden alarak esip savuranlara bakmayın. Bunların hiçbiri zalim karşısında konuşamaz, zulüm karşısında direnemez. Gerektiğinde hayatı pahasına davasını sahiplenip, çilesini çekemez. Üstat, işte bunu başarmış bir şahsiyet olduğu için milletimizin gönlünde bu derece güçlü yer etmiş, bu derece derin iz bırakmıştır." ifadelerini kullandı.
"Birileri ülkemizin üzerini kül katmanıyla örtmek isteseler de başaramayacaklar"
Milletlerin dirayetli liderler ve üretken ilim kültür, sanat insanlarına sahip oldukça yükseleceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı dönemlerde üzeri küllense de bu vasıfları bünyesinde barındıran bir millet önünde sonunda o beklenen şahlanışı gerçekleştirir. Üstat, bu küllerin en yoğun şekilde üzerimize çöktüğü bir dönemde milletimizin özündeki közü eserleri ve mücadelesiyle canlı tutarak, harlayarak bugün yaşadığımız büyük atılıma zemin hazırlamıştır. İnşallah bu mirası hem sahiplenecek hem zenginleştirecek bir yolda giderek daha hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Her ne kadar birileri yaydıkları karamsarlık havasıyla ülkemizin üzerini tekrar emperyalist emellere hizmet eden bir kül katmanıyla örtmek isteseler de Allah'ın izniyle başaramayacaklar. Bilhassa son on yılda yaşadığımız, aralarında 15 Temmuz'un da olduğu her hadise bize, milletimizin istiklali ve istikbali uğrunda neler yapabileceğini tekrar tekrar göstermiştir."
Üstadın ömrünü adadığı davasının tüm bu mücadelede kendilerine moral verdiğini, güç kaynağı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah daha asırlar boyunca da üstadın ateşini yaktığı meşalenin ışığı yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir. Bugün burada ülkemizin ilim, sanat ve kültür hayatına yön veren, eserleriyle ruhumuza dokunan siz kıymetli dostlarımla bir kez daha buluşmanın bahtiyarlığı içindeyim. Necip Fazıl Ödülleri'nin dokuzuncusunun edebiyat ve fikir dünyamız için hayırlara vesile olmasını diliyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Ödülleri'nin ilim ve kültür açısından bir Türkiye klasiğine dönüşmesinde emeği geçenlere şükranlarını sundu.
Jüride yer alan kıymetli hocaların belirlediği ödülleri takdim edeceği 7 kişiyi tebrik ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine bereketli ömürler dilediğini söyledi.
Bu yılki Necip Fazıl Şiir Ödülü'nün takdim edileceği Mehmet Can Doğan'ın dizelerini okuyan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Edebiyat dünyamızın hemen her programında, her yayınında emeği bulunduğunu bildiğim Mehmet Can Doğan kardeşimizi özellikle tebrik ediyorum. Bu yıl hikaye ve roman ödülünü, eseriyle ülkemizin edebi iklimini zenginleştiren Ayşegül Genç Hanımefendi'ye takdim edeceğiz. Hazreti Mevlana'nın 'Yar neredeyse baş köşe orasıdır.' sözünden aldığı ilhamla eserlerinde mutlak güzel ve mutlak hakikat arayışını baş köşeye oturtan kardeşimizi tebrik ediyorum. Mustafa Özel hocamıza Allah şifalar versin. İktisat ilmine karşı ilgi ve sevgi uyandıran yazılarıyla zaten yakından takip ediyoruz. Onun eserlerinden ve sohbetlerinden aldığı cesaretle girişimcilik yoluna giren ve ilerleyen müteşebbislerimiz bugün üretim, istihdam ve ihracat destanları yazıyor. Hocamızın çok yönlü araştırmacı kimliği, onun son yıllarda roman diliyle siyaset, iktisat, iş hayatı başlıklarıyla verdiği eserlerinde kendini bir kez daha gösterdi. Hocamız bu sahaya olan ilgisinin sebebini 'Romana uzak duran ne tarihi ne de toplumu anlar.' diyerek ifade ediyor. Bu yılki fikir araştırma ödülünü takdim edeceğimiz Mustafa Özel hocamızı tebrik ediyorum.
Üstat, Büyük Doğu neslinin üç temelini; ehli sünnet inancı, tasavvufi gelenek ve Türk kimliği olarak sıralıyor. Bu neslin sahip olması gereken vasıfları da fedakarlık, disiplin, merhamet, samimiyet, güzel ahlak zarafet, estetik sahibi olmak diyerek belirtiyor. Biz de onun adına düzenlenen bu törende her yıl verdiğimiz ilk eser ödülleriyle genç kardeşlerimizi cesaretlendiriyor, teşvik ediyoruz. Bu yıl ilk eser alanında iki genç kardeşimiz ödüle layık görüldü. Okuyucularıyla, 'Düşünsene Hızır Bendim' adlı eseriyle buluşan Elif Genç ve 'Demirin Demiri Kesme Sesi' adlı eseriyle tanışan Can Acer kardeşlerimi de aynı şekilde tebrik ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bereketli topraklarında filiz veren genç yetenekleri tebrik ederek, nice eserler sunmaları temennisinde bulundu.
Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü'nün Azerbaycan'ın önde gelen yazarı Elçin İlyasoğlu Efendiyev'e verildiğini anımsatan Erdoğan, "Az önce kendisini dinledik. Pek çok dile çevrilmiş hikaye, roman ve senaryo türü eserleriyle gönüllere taht kuran Efendiyev kardeşimiz, aynı zamanda siyaset ve aksiyon adamı olarak da tebarüz etmiştir. Türkiye-Azerbaycan dostluğunun samimiyeti, dayanışması, hasbiliğiyle dünyada örnek gösterildiği bir dönemde verdiğimiz bu ödülü ayrıca anlamlı buluyorum. Efendiyev kardeşimizin eserleri ve duruşuyla bu dostluğun kültürel ve ilmi alandaki sancaktarlarından biri olmayı sürdüreceğine inanıyor, kendisini tebrik ediyorum." diye konuştu.
Erdoğan, Necip Fazıl Saygı Ödülü'nün verileceği İlhami Atalay'a da değinerek, şunları söyledi:
"İlhami Atalay kardeşimiz, resim sanatımıza yıllarca büyük emekler vermiş, birbirinden kıymetli talebeler yetiştirmiş, mümtaz bir isimdir. Kendisi asırlara sari milli birikimimizi modern sanatın imkanlarıyla harmanlayarak, bu alanda manevi hassasiyetlerimizi de gözeten bir duruşun önde gelen temsilcisidir. İlhami Atalay'ı da tebrik ediyorum. Biliyorsunuz büyüklerimiz, 'Marifet iltifata tabidir, iltifatsız mal zayidir.' derler. Biz bu tür ödül törenlerini hak teslimi olarak görüyoruz. İlim ve sanat insanlarımızın marifetlerini ehli hünerin kadrini bilmenin de bir hüner olduğu anlayışıyla ödüllendirerek, aynı yoldan yürüyecek gençlerimizi de cesaretlendiriyoruz. Medeniyetimizin yeniden yükselişi yolunda diğer alanlarla birlikte fikirde, sanatta, kültürde de maziden atiye köprüler kurarak, üstat gibi fikir çilesi çekerek, üreterek eser ortaya koyan, gayret gösteren herkese tekrar şükranlarımı sunuyorum."
Necip Fazıl Kısakürek'in edebiyatın her sahasında verdiği eserlerle, siyasi, içtimai ve tarihi konulara dair yazdıklarıyla yaşadığı dönemin gündemini belirleyen bir isim olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yahya Kemal'deki tarih şuuru, Ahmet Haşim'deki beşeri endişe ve Mehmet Akif'teki İslami hassasiyet Necip Fazıl'da en yetkin, en etkin, en çarpıcı ifadeye kavuşmuştur. Hiç şüphesiz üstadın şiirde de nesirde de tamamen kendi şahsına münhasır bir tarzı vardır. Tercih ettiği orijinal kelimeler, kurduğu özgün tamlamalar, yeri gelir öfkeyi, yeri gelir hicvi bir arada kullanmaktaki mahareti, ünlemi bol hitaplarla ritmini kah artırıp kah düşüren tarzı muhataplarını adeta başka bir iklime taşırdı. Ama hepsinden öte ondaki yürek yürek... Ondaki cesaret... Yargıda girdi çıktı, girdi çıktı ama üstat yılmadı. Yeri geldi hakimler kendisine, 'Artık bıktık senden.' dediklerinde, 'Siz hancı, ben de bu davada yolcu oldukça ben bu hana daha çok uğrarım.' diyerek cevaplamıştır." diye konuştu.
TRT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.