Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa iki egemen eşit devletin iş birliğinde olacağını ve bundan artık geri dönüş olmayacağının altını çizerek, bunun Kıbrıs’ta bir Türk devletinin ilelebet yaşayacağının mesajı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı döneminde yeni bir siyaseti temsil etmenin gururunu yaşadığını kaydeden Tatar, yeni siyasetin kalıcı ve doğru bir siyaset olduğunun dünyaya haykırılmasının milli bir görev ve vatan borcu olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde (ALKÜ), “Mavi Vatan Özelinde Kıbrıs” konulu konferans verdi.
ALKÜ Konferans Salonu’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 99’uncu yılı anısına düzenlenen konferans, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Müzik dinletisiyle devam eden konferansta, video gösterimi de yapıldı.
ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Kalan açılış konuşmasında, 29 Ekim’in anlamının çok büyük olduğunu vurgulayarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin 99’uncu yılı anısına düzenlenen konferansa katıldığı için Cumhurbaşkanı Tatar’a teşekkür etti. Kalan, Türklük davasının her zaman arkasında olduklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konferansta yaptığı konuşmada, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile sürdürülen büyük siyasetin geçmişten gelen ve bu coğrafyadaki varlığın devamı için gereken ve doğru bir siyaset olduğunu vurguladı. Tatar, Doğu Akdeniz’de yaşananların önemli gelişmeler olduğunu kaydetti.
1571’den önce Kıbrıs adasından birçok medeniyetin geçtiğini anlatan Tatar, 1571’de 80 bin şehit verilerek, fethedilen Kıbrıs’ın 350 yıla yakın bir süre Osmanlı egemenliğinde olduğunu hatırlattı. Tatar, Kıbrıs’ın tarihine bakıldığında en uzun dönem Osmanlı egemenliğinde kaldığını söyledi.
“Bizlerin egemenliğinde olan bir Kıbrıs adasının nasıl Rum-Yunan ikilisinin egemenliğine geçmesi için sinsi mücadele verildiğini yakın geçmişi, yakın tarihi izleyenler çok iyi bileceklerdir” diyen Tatar, 1960 yılına kadar Rum ve Yunanlıların nüfusunun Yunanistan’dan nüfus taşınmasıyla yüz binlerden, dört yüzbinlere artırıldığını anlattı.
-“Kıbrıs’ın tarihine bakıldığında hiçbir zaman Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs’ın egemeni olmamıştır”
Yaratılan nüfus dengesi nedeniyle bir algı operasyonu yapıldığını dile getiren Tatar, “Kıbrıs’ın tarihine bakıldığında hiçbir zaman Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs’ın egemeni olmamıştır” dedi. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük’ün geçmişteki mücadelesine dikkat çeken Tatar, “Kıbrıs’ta bir statü değişikliği olacaksa mutlaka Türkiye Cumhuriyeti’nin söz hakkı olacaktır” denildiğine vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kıbrıs hakkındaki, “Bu adaya dikkat ediniz belki misak-ı millinin dışında kalmıştır ama düşman eline hiçbir zaman geçmemesi gerekmektedir” konuşmasına da işaret etti.
Geçmişte Kıbrıs Türk halkının örgütsel yapısının güçlendirilmesinin, varlığın sürdürülmesi açısından önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Rum-Yunan ikilisinin adayı Yunanistan’a bağlamak için yaptığı insanlık dışı muamele, saldırılar nedeniyle Kıbrıs’ta Türk varlığının sona ereceği endişesinin yaşandığı zamanlar olduğunu söyledi. Tatar, Girit’in de benzer şekilde kaybedildiğini ifade ederek, Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı da bir Yunan adası yapmak için milli bir siyasetleri olduğunu kaydetti. Tatar, bu siyaseti Anavatan Türkiye’nin desteğiyle Kıbrıs Türk halkının bozduğunu vurgulayarak, büyük bir direniş ve mücadele sergilendiğini belirtti.
-“O günden bugüne Kıbrıs’ta yeni bir dönem başladı”
TMT’nin kuruluşuyla Enosis’çi çetelerin durdurulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının hep Beşparmaklardan Toroslara baktığının altını çizdi. 15 Temmuz 1974’teki darbe ve Anayasa ihlalinden dolayı garantör ülke olan Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuki zeminde 20 Temmuz 1974’te müdahalesini gerçekleştirdiğini ifade eden Tatar, “O günden bugüne Kıbrıs’ta yeni bir dönem başladı” dedi.
Gençlerin Kıbrıs adasına bakış açısının çok önemli olduğunu dile getiren Tatar, 1950’li yıllarda Türkiye’de Kıbrıs için mitingler yapıldığını ve “Kıbrıs Türk’tür Türk kalacaktır” sloganıyla, milli ruhun yerleşmesinde büyük hizmetler verildiğini söyledi.
-“Yeni bir siyaseti temsil etmenin gururunu yaşıyorum”
Kıbrıs’ın Türkiye için çok önemli bir ada olduğunu, Türkiye’nin Kıbrıs Türkü’nü hiçbir zaman yalnız bırakmayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanlığı döneminde yeni bir siyasetin temsil etmenin gururunu yaşadığını kaydetti.
1975-1976’lardan sonra hep federasyon konuşulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, federal temelde bir anlaşmanın tek egemenlik, yani çoğunluğun azınlığı yöneteceği bir sistem olduğunu söyledi.
Tatar, Türkiye Avrupa Birliği’nde olmadığı için Türkiye’nin etkinliğinin azaltılması, garantörlüğünün yavaş yavaş ortadan kaldırılması ve Türk askerinin de çekilmesiyle Kıbrıs’ın bir Yunan adası olması tehlikesi yani Kıbrıs Türkü’nü 1974 öncesine götürecek bir sürece sürüklemek için baskı yapıldığını ve müzakere masalarında oyalandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin dünyaya daha fazla kabul edilmesi ve ekonomik olarak gelişmesi için oyun oynandığını belirterek, bu oyunun Kıbrıs Türklerine ve Türkiye’ye karşı olduğunu kaydetti.
Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa iki egemen eşit devletin iş birliğinde olacağını ve bundan artık geri dönüş olmayacağının altını çizen Tatar, bunun Kıbrıs’ta bir Türk devletinin ilelebet yaşayacağının mesajı olduğunu vurguladı.
KKTC’nin daha da kökleştiğini, kabul gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’deki üniversitelerde 144 farklı ülkeden öğrenci bulunduğunu söyledi.
Dünyadaki küresel gelişmelerle taşların yerinden oynadığını ifade eden Tatar, KKTC’nin de Doğu Akdeniz’deki statüsünün korunması, Mavi Vatan’daki hakkın, hukukun korunmasının önemini belirtti. “KKTC gerçeği, statüsü yükselmiş ve Doğu Akdeniz’de parlayan yıldızı ile bizler için milli bir mesele” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, milli dava olan Kıbrıs meselesinin çok daha önemli bir pozisyona geldiğini vurguladı.
Yeni siyasetin kalıcı ve doğru bir siyaset olduğunun dünyaya haykırılmasının milli bir görev ve vatan borcu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC ve TC arasındaki kadim bağların daha da güçlenmesi ve milli duyguların paylaşılabilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı da kutlayarak, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını andı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla, Kıbrıs Türklerinin istiklal mücadelesinden aldığı ilhamla bir devlet kurduğunu kaydeden Tatar, Kıbrıs Türk halkının büyük Türk dünyasının kopmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Tatar, “Bunlar kopmaz, sarsılmaz, milli bağlardır” diyerek, gelecekte daha güvenli, müreffeh ve refah dolu günler diledi.
Konferansın ardından Cumhurbaşkanı Tatar’a hediye takdiminde bulunuldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.