Çataklı, Afet Koordinasyon Merkezi'nde, "Hatay'da büyük bir salgın olduğu" yönündeki iddialara ilişkin açıklama yaptı.
İddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Çataklı, "Maalesef bir siyasi parti destekli, sağlık alanında yalan haber üzerinden bir provokasyon ile karşı karşıyayız. Biz böyle büyük bir afet karşısında insanlarımıza herkesin yardım etmesi için tüm çağrılarımızı yaparken ve onlara destek verirken ne yazık ki Hatay ilinde büyük bir salgın olduğuna dair bizce hekimliğinin de sorgulanması gereken bir kişi tarafından yalan ve provokasyon amaçlı bir açıklamada bulunulmuştur" diye konuştu.
Konuya ilişkin Hatay Valiliğinin yazılı açıklama yaptığını hatırlatan Çataklı, kent genelinde yaşam alanlarının tamamına su verildiğini ve şok klorlama işlemlerinin düzenli olarak gerçekleştirildiğini anlattı.
Çataklı, enkaz alanlarının yoğun olduğu yerlerde de suya erişimi kolaylaştırabilmesi amacıyla 448 çeşmenin yapımının tamamlandığını ve insanların buraları kullanabildiğini belirterek şöyle konuştu:
"Yine bugüne kadar 616 tır ki bu yaklaşık 15 milyon litre ediyor, su dağıtımını da gerçekleştirdik ve bir taraftan buna devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de doğabilecek ihtiyaç için gerekli planlamalar yapıldı. Bu kapsamda da bir sıkıntımız gözükmüyor. Hatay genelindeki çadır kent ve konteyner kentlere 3 bin 159 tuvalet, 1434 duş konteyneri kuruldu. Bunların temizliği de düzenli olarak 163 personel eliyle yapılıyor ve birçok belediyemiz de bu çalışmalara destek veriyor. Ayrıca çadır kent ve konteyner alanlarında 1241 çamaşır makinası ve 840 kurutma makinesi kuruldu ve buralarda kalan afetzedelerimiz çamaşır yıkama ihtiyaçlarını giderebiliyorlar. Bu sayılara sivil toplum kuruluşları (STK) eliyle getirilen, kurulan çamaşır makinaları ve kurutma makinaları dahil değil. Onları da eklediğimiz zaman daha büyük bir sayıya ulaşıyoruz."
Çataklı, Hatay genelinde 80 araç ve 237 personelle ilaçlama ve dezenfeksiyon çalışmalarının da devam ettiğini aktardı.
"Hatay'da vaka sayıları geçen yılın aynı dönemiyle benzer niteliktedir"
Gıda güvenliği ve hijyenin sağlanması amacıyla tüm çalışmaların da hem Sağlık Bakanlığı hem de Tarım ve Orman Bakanlığı eliyle titizlikle yürütüldüğünü vurgulayan Çataklı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uzman ekiplerce şahit numuneler düzenli olarak alınıyor. Bu numuneler frigolu araçlarda 3 gün boyunca muhafaza ediliyor. Gerek kamu kuruluşlarımızın gerek belediyelerimizin gerek STK'lerimizin gerekse gönüllülerimizin özverili olarak yürüttüğü gece gündüz demeden, aralıksız yürüttüğü bu çalışmalar sayesinde Hatay il düzeyinde vaka sayıları geçen yıla benzer düzeydedir ve bir salgın kesinlikle söz konusu değildir. Hatay il genelinde vaka sayıları geçen yılın aynı dönemiyle benzer niteliktedir. Bir artış söz konusu değildir. Bir salgın asla söz konusu değildir. Bölgede büyük bir salgın olduğuna dair iddialar gerçek dışı ve yalandır. Provokasyon amaçlıdır.
Deprem bölgesinde hayatın normale dönmesi ve afetzedelerimizin ihtiyaçlarının ivedi bir şekilde karşılanması için tüm kamu kuruluşları, STK'ler, gönüllüler ve birçok yerde de yine bunun içinde yabancı STK'ler de biliyorsunuz var, iyi niyetli ve özverili çalışmalar yürütüyorlar ve bu çalışmalara gölge düşürmeyi amaçlayan provokatif bir nitelik taşıyor bu iddia. Dolayısıyla buradaki kanaatimiz şu; öncelikle bu provokatif açıklamaları yapan kişinin hekimliğinin bir defa sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz ve yine kendisi hakkında gerekli yasal işlemlerin de mutlaka yapılması gerekir ki bu da zaten yapılacak."
Mansur Yavaş'ın AFAD'a ulaşamadığı iddiası
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, AFAD'ı aradığını ancak ulaşamadığını belirttiği açıklamasına ilişkin soru üzerine Çataklı, 6 Şubat'ta çok büyük felaket yaşandığını ve illerde büyük hasarlar oluştuğunu anımsattı.
"Asrın felaketi"nin yaşandığını işaret eden Çataklı, deprem anının hemen akabinde 4'üncü seviye alarm ilan ettiklerini ve uluslararası yardım çağrısında bulunduklarını hatırlattı.
Çataklı, bunu yanında 81 valiliğe yazılar gönderdiklerini ve tüm itfaiye, STK'ler, gönüllü ekiplerin hızlı bir şekilde bölgeye sevk edilmesini istediklerini aktararak şunları kaydetti:
"Sonra tek tek herkesi de aradık ve bunun sonucunda, deprem bölgesinde hiçbir ayrım gözetmeksizin, tüm belediyelerimiz ki 800'ün üzerindedir bu sayı, 636'sı ulusal, 181'i uluslararası STK'lerimiz. On binlerce gönüllümüz afet bölgelerine ulaşmıştır. Dünyanın her yerinden insanlar ulaşmayı başarmıştır, Ankara'dakilerin nasıl ulaşamadığını bilmiyoruz. Canla başla çalıştılar ve halen çalışmaya devam ediyorlar. Bir can bile kurtarabilmek için mücadele edilen yerde siyaset düşünmekten çok daha önemli işler var ve biz bunun mücadelesini veriyoruz. Bir an önce 'asrın felaketi'ndeki yaraların sarılması, insanlarımızın güvenli ve huzurlu hayatlarına yeniden dönebilmesi için hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün paydaşlarla yoğun bir çalışma yürütüyoruz."
Adıyaman ve Şanlıurfa'da sel felaketleri yaşandığını hatırlatan Çataklı, "Orada da yine bütün belediyeler, STK'ler, gönüllüler omuz omuza çalışmaya devam ediyor. Bu yaşananları siyasete alet etmek, siyasete çekmeye çalışmak ve siyasi malzeme haline getirmek ne kadar doğru, onu hem kamuoyunun takdirine bırakıyoruz hem de Allah'a havale ediyoruz, Allah ıslah etsin diyoruz bu kişileri. Hiç olmazsa, burada canla başla çalışan tüm bu belediye çalışanları, tüm STK'lerin çalışanları ve on binlerce gönüllünün emeğine en azından saygılı olmalarını bekliyoruz" ifadesini kullandı.
TRT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.