İngiltere’de demir yolu çalışanlarının ücret artışı ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle aldığı 24 saatlik grev kararı sonucu ulaşımda ciddi zorluklarla karşılaşılıyor.
Yaklaşık 40 bin çalışanın greve gitmesiyle ülkenin dört bir yanındaki yolcular, seyahat planlarını değiştirmek ve alternatif ulaşım araçlarını kullanmak zorunda kalıyor.
Ülkenin en güçlü sendikaları arasında yer alan Tren, Denizcilik ve Taşımacılık Sendikası (RMT) ve Raylı Ağ Sendikası (Network Rail), çalışanların ücret ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep ederek 24 saat boyunca iş bıraktı.
İngiltere’de, tren seferlerinin sadece beşte biri yapılabiliyor.
Uzmanlar, kapsamı itibariyle grevi son 30 yılın en ciddi iş bırakması olarak tanımlarken, sendikalar bunun henüz bir başlangıç olduğunu, önümüzdeki günlerde yeni grevlerin planlandığı uyarısında bulunuyor.
Son olarak sendikalar 30 Temmuz ve 13 Ağustos’ta tüm gün boyunca iki kez daha greve gitme kararı aldıklarını duyurdu.
“Hayat pahalılığı ile uyumlu bir ücret artışı talep ediyoruz”
İşçi sendikası Aslef’in Genel Sekreteri Mick Whelan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, “Greve gitme kararı almamıza şirketler neden oldu. Bu şirketleri de (iktidardaki) Muhafazakar Parti yönlendirdi. Hayat pahalılığı ile uyumlu bir ücret artışı talep ediyoruz. 2021 yılında satın alabildiklerimizi, 2022 yılında da alabilir durumda olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Şirketler azalan gelir ve artan maliyetleri dengelemekte zorlanıyor”
Son bir yıldır demir yolu şirketleri, işçi sendikaları ve İngiliz hükümeti arasındaki anlaşmazlık giderek büyüyor. Sektörün uzmanlarına göre, ülkede seyahat alışkanlıklarının COVID-19 salgınıyla birlikte değişmesiyle şirketler azalan gelir ve artan maliyetleri dengelemekte zorlanıyor.
Ülkede halen evlerden çalışmanın yoğun olarak devam etmesi nedeniyle tren yolculuklarının sayısı giderek azalıyor. Ülkede salgın öncesinde yılda toplam 1,7 milyon olan yolcu sayısı, bu yılın mart ayı itibariyle yıllık 1 milyona kadar düşmüş durumda.
“Çalışanların maaş artışları yüzde 8 ile sınırlanması planlanıyor”
Salgın boyunca İngiliz hükümeti mali olarak zorlanan şirketlerin “acil durum finansmanı” ile ayakta kalmasını sağlamıştı. Fakat demir yolu şirketleri ise hükümetin mali yardımlarının son bulmasının ardından, bu kez yükselen maliyetler nedeniyle çalışanların maaş artışlarını yüzde 8 seviyesinde sınırlamayı planlıyor.
Öte yandan greve giden binlerce çalışan ülkede son 40 yılın en yüksek enflasyonu altında ezildiklerini belirterek, ücret artışlarının enflasyon ile uyumlu olmasını talep ediyor.
“Sendikaların grev kararları militan eylemlerdir”
İngiliz hükümeti ise demir yolu çalışanlarını temsil eden sendikaların grev kararlarını sert bir dille eleştiriyor.
Ulaştırma Bakanı Grant Shapps sendikalarla herhangi bir görüşme yapmayacağını söylerken, ülkede Başbakanlık koltuğunun iki adayından biri konumunda olan Dışişleri Bakanı Liz Truss ise sendikaların grev kararlarını “militan eylemler” olarak tanımladı.
Truss, ileride ülke ekonomisini sekteye uğratan benzer grevlerin engellenmesi için elinden geleni yapacağını duyurdu.
Ülkede demir yolu çalışanlarının 24 saatlik grevinin yarın öğleye kadar devam etmesi bekleniyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.