Müftüzade Gülcü İsmail Efendi'nin Bulgaristan'dan bastonun içine saklayarak getirdiği gül fidanı bugün Ispartalıların ve bölge halkının önemli bir geçim kaynağı haline geldi.
Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini karşılayan kentte kozmetiğin dışında gıda sektöründe de kullanılan gülden elde edilen reçel ve lokumlar vazgeçilmez lezzetler arasında yerini alıyor.
Gülyağı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (GÜLBİRLİK) tarafından doğal gül yapraklarından üretilen "gül sarması", yurt içinde ve dışında talep görüyor.
Yaş ve kuru gül yapraklarından lokum
GÜLBİRLİK Gıda Ustası Ahmet Çelik, gülün her yerini değerlendirdiklerini ve ticarete kazandırdıklarını söyledi.
Gül bahçelerinde yetişen çiçeklerin yapraklarının lokumla buluşması sonucu "gül sarması" ürettiklerini anlatan Çelik, şöyle konuştu:
"Gül sarması, eşsiz tadı ve ağızda dağılan lezzetiyle Isparta'ya özgü bir lokum. Bu lokumu yapmak için kazana su ve nişasta ekliyoruz. Nişasta eridikten sonra şeker ve limon tuzu katıp, kaynatıyoruz. Lokumumuz bal kıvamını aldıktan sonra mevsiminde topladığımız gül yapraklarınızı ekliyoruz. İyice kaynadıktan sonra ağda kıvamına gelir. Uygun kaplara boşaltıp, merdane yardımıyla açarız ve bir gün bekletiriz. Son olarak lokumu kuru gül yapraklarına batırıp 'gül sarması' haline getiririz ve paketleme işlemine geçeriz.
"Yılda 5 ton ihraç ediliyor
GÜLBİRLİK Gıda Mühendisi Alper Bestelci de üretilen gül sarmasının belli gıda testlerinden geçtikten sonra yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulduğunu söyledi.
Dünya sofralarına en iyi gül lokumunu ulaştırdıklarını dile getiren Bestelci, "Gül sarması, ABD ve İngiltere başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde ilgi görüyor. Yıllık 5 tonluk bir ihraç gerçekleştiriliyor. Yurt içinde de ciddi talep var" dedi.
TRT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.