28 Kasım 2024
  • Lefkoşa7°C
  • Girne10°C
  • Mağusa4°C
  • İskele4°C
  • Güzelyurt6°C
  • Lefke7°C

“DEVLETTEN VE EGEMENLİKTEN VAZGEÇİLEMEZ”

 Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Devletten ve egemenlikten vazgeçilemez.” dedi.  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı.  “Kıbrıs Türk halkını yok edip Kıbrıs’ı bir Helen adası yapmak hedefiyle 2

“Devletten ve egemenlikten vazgeçilemez”

20 Aralık 2022 Salı 16:08

 Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Devletten ve egemenlikten vazgeçilemez.” dedi.  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı.

 “Kıbrıs Türk halkını yok edip Kıbrıs’ı bir Helen adası yapmak hedefiyle 21 Aralık 1963 tarihinde başlayan Rum saldırılarının 59’uncu yıl dönümündeyiz” diyen Tatar, “tarihte  ‘Kanlı Noel’ olarak yer alan bu saldırıları unutmamız asla mümkün değildir.” vurgusunda bulundu.

 Tatar, ‘Kıbrıs Türk halkını imha planı’ olarak bilinen Akritas Planı doğrultusunda başlatılan bu saldırılarda halkımız katliamdan ve soykırımdan geçirilirken, 103 köyümüz göç etmek zorunda bırakılmış, halkımızın eşit kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti, silah zoruyla Rum devletine dönüştürülmüş ve halkımız 1974 yılının 20 Temmuz sabahına kadar adanın yüzde üçüne tekabül eden gettolarda kuşatma altında yaşamıştı. O günleri, yaşanılan büyük acıları, evlatlarını toprağa veren anaların, babaların feryatlarını da unutmamız asla mümkün değildir.” dedi.

 Kahraman ve fedakâr Kıbrıs Türk halkının o karanlık günlerin en ağır koşulları altında, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın öncülüğünde ve Anavatan Türkiye’nin desteğiyle yürüttüğü destansı mücadeleyle Rum’a boyun eğmediğni, Türklüğün onur ve şerefini ayaklar altında çiğnetmediğini ve Kıbrıs’ın Helen adası olmasını önlediğinisöyleyen Tatar, açıklamasını şöyle sürdürdü:  

 “Bunun bedeli de çok ağır olurken, halkımız evlatlarını toprağa vermiş ve çok büyük acılar yaşamıştır. Bu büyük mücadele ve direniş sonrasında 20 Temmuz 1974 sabahına ulaşılırken, Barış Harekâtı ile tüm Kıbrıs’a barış gelmiş, Kıbrıs Türk halkı da Anavatan Türkiye’nin koruması ve güvencesinde özgürlüğüne, bağımsızlığına ve kendi devletine kavuşmuştur.

 Bu destansı mücadeleyle halkımız 20 Temmuz 1974 sabahına ulaşırken, Anavatan Türkiye’nin gerçekleştirdiği Barış Harekâtı ile özgürlüğüne, bağımsızlığına kavuşmuştur. Halkımız ve yeni yetişen nesillerimiz bugün kendi vatanında ve devletinin çatısı altında özgür, bağımsız ve egemen olarak yaşıyorsa bunu, halkımızın fedakârlığına, direnişine, aziz şehitlerimize ve her zaman yanımızda olan, yardım ve desteğini esirgemeyen Anavatan Türkiye’ye borçludur. Bunları da unutmamız asla mümkün değildir. 

Kin ve düşmanlığı gütmüyoruz ama geçmişi ve geçmişte yaşananları da unutamayız. 

‘Kanlı Noel’ saldırılarının 59’uncu yıl dönümünde, Rum zihniyetinin değişmediğini ve aynen devam ettiğini görmekteyiz. Bu zihniyete göre; Kıbrıs Türk halkı azınlıktır, eşit egemenlik hakkı yoktur, Rum’a yama olmalıdır, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü kalkmalıdır, Türk askeri Kıbrıs’tan çekilmelidir. Bunları da kabul etmemiz, egemenliğimizden, devletimizden ve Anavatan Türkiye’den vazgeçmemiz mümkün değildir. Kıbrıs Türk halkı bu topraklarda misafir değil, en az Rumlar kadar hak sahibidir. 

 Kıbrıs’ta adil, sürdürülebilir ve kalıcı bir antlaşmadan yanayız. Bu antlaşmanın yolu da, gerçekleşmesi mümkün olamayan federal temele dayalı bir çözümden değil, egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerimizden geçmektedir. Bölgenin en güçlü ve en büyük ülkesi Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen bu çözüm önerimiz, Kıbrıs’ın ve bölgenin yararına olacak olan en gerçekçi çözüm şeklidir. Eşit egemenliğimiz ve eşit uluslararası statümüz tanınmadan da müzakere masasına oturmayacağız.    

 Halkımızın büyük fedakârlığı, direnişi ve şehit kanları ile kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, uygulanan tüm ambargolara ve izolasyonlara rağmen her geçen gün daha da güçlenmekte ve tanınma yolunda ilerlemektedir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın BM 77’nci Genel Kurulu’nda yaptığı tarihi konuşmada, tüm ülkelere ‘KKTC’yi tanıyın’ çağrısı ile yeni bir döneme girilmiş, kopmaz bir parçası olduğumuz Türk Devletleri Teşkilatı’nın Devlet Başkanları Konseyi’nin 9’uncu zirvesinde KKTC’nin Anayasal adıyla gözlemci üye olarak kabul edilmesi, gücümüze daha da güç katmıştır. Bu yeni dönemde Anavatan Türkiye ile birlikte kararlı bir şekilde ilerlemekteyiz. 

Aziz şehitlerimiz, rahat uyuyun. Emanetiniz olan devletimizi, vatanımızı, özgürlüğümüzü ve egemenliğimizi koruyacağız. Tüm bu kutsal değerlerimizi ayaklar altında çiğnetmeyeceğiz. Aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anarken, gazilerimizi de saygıyla selamlıyorum.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA
GÜNCEL HABERLER