Fas, Mısır, Bahreyn, Filistin, Yemen, Umman, Cezayir, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Kuveyt'ten çeşitli düzeylerde yapılan açıklamalarda söz konusu ülkeler, 5 Ekim'de OPEC+ kararları konusunda ABD'nin Suudi Arabistan'a karşı aldığı tavırda Riyad'ın yanında yer aldıklarını duyurdu.
Başta Riyad'taki yetkili ağızlar olmak üzere ülkenin birçok medya kuruluşunda, OPEC+ kararının üye ülkelerce ortak alındığı, arkasında siyasi bir anlam bulunmadığı ifade edilerek, ABD'nin tutumunun yumuşatılması hedefli açıklamalar yapıldı.
Suudi Arabistan'a bu süreçte birçok Arap ülkesinden destek ve dayanışma mesajları gelirken, kararların başta ekonomik gerekçelerle ve siyasi hedeflerden uzak olduğunun altı çizildi.
Fas
Gelişmelerin ardından pazartesi günü, Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burrita, Suudi "el-İhbariye" kanalına verdiği röportajda, "Suudi Arabistan, Arap rejiminin güçlü temellerinden biridir ve aldığı kararlarda onunla kalıcı dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz." şeklinde açıklama yaptı.
Aynı gün Riyad'a gelen Burrita, "Bugün bu duruşu ifade etmek üzere buraya geldim. Suudi Arabistan'ın diplomatik ya da enerjiyle ilgili kararının daha fazla dış baskılara tabi tutulamayacağını vurgulamak için buradayım." dedi.
Mısır
Mısır Dışişleri Bakanlığı da gecikmeden pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Mısır, karşılıklı çekişmelere sebep olan kararın teknik değerlendirmelerini açıklamış olan Suudi Arabistan'ın tutumunun yanında yer alıyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Riyad'ın düşüncelerine göre, karar "petrol piyasasını disipline ederken, uluslararası toplumun mevcut ekonomik zorluklarla başa çıkma yeteneğini geliştirdiği" şeklinde yorumlandı.
Bahreyn
Bahreyn Dışişleri Bakanlığı da aynı günkü açıklamasında, "Suudi Arabistan ile tam dayanışma halinde olunduğu ve OPEC+ grubunun söz konusu kararını siyasileştirmeyi veya uluslararası çatışmalarda yanlılık olarak değerlendirmeyi kategorik olarak reddettiğini" ifade etti.
Ayrıca, açıklamada, Suudi Arabistan'ın "enerji güvenliği ve petrol piyasası istikrarını sağlamadaki önemli rolüne" övgü yapıldı.
Filistin
Arap dünyasından yapılan destek açıklamalarında Filistin de yer aldı. Filistin'in Devlet Başkanlığı açıklaması, "Egemenliğini ve haklarını koruma konusunda aldığı tüm kararlarda, Filistin, yönetimi ve halkıyla, Suudi Arabistan'ın yanında yer alır." şeklinde oldu.
Yemen
Yemen Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da Suudi Arabistan'ın OPEC+ kararının ardından yapılan karşı açıklamaların reddedildiği, Riyad ile dayanışma halinde olunduğu kaydedildi.
Umman
Umman Dışişleri Bakanlığının konuya ilişkin açıklamasında, "küresel pazarda tüm üye ülkeler arasında oy birliği ile istenen istikrarı sağlamak amacıyla ekonomik değerlendirmelere, arz ve talep verilerine dayanan bu kararın desteklendiği" duyuruldu.
Cezayir
Cezayir Enerji Bakanı Muhamed Arkab, ülkesinin resmi haber ajansına verdiği demeçte, kararın "tamamen ekonomik endişelere dayanan tamamıyla teknik bir yanıtı" temsil ettiğini vurguladı.
Birleşik Arap Emirlikleri
BAE Enerji Bakanı Suheyl el-Mezrui de pazar günkü Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "OPEC+'in üretimi düşürme kararının, bazılarının göstermeye çabaladığı gibi siyasi bir karar değil, oy birliğiyle alınan tamamen teknik bir karar olduğunu." vurguladı.
Ardından pazartesi günü BAE Dışişleri Bakanlığı da benzeri ifadelerle Suudi Arabistan'ın yanında yer aldığını duyurdu.
BAE Dışişleri Bakanlığı ise açıklamasında “alınan ortak kararın teknik içerikli ve petrol piyasalarının düzenlenmesine ilişkin olduğu ve siyasi olmaktan uzak olduğunu" kaydetti.
Açıklamada ayrıca Dışişleri Bakanlığının tüm ülkelerin çıkarlarına hizmet eden yapıcı bir diyaloğun zorunlu olduğunu vurguladığı, BAE'nin kardeş Suudi Arabistan'ın yanında yer aldığı dile getirildi.
Irak'ın hükümete bağlı Petrol Pazarlama Şirketinde de kararın "oy birliğiyle ve ekonomik göstergelere dayalı olarak alındığı" yapılan açıklamayla ifade edildi.
Kuveyt Petrol Şirketi CEO'su Şeyh Nevvaf Suud el-Nassır el-Sabah, Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'ya göre, "kararın mevcut zorluklar ışığında petrol piyasalarının dengesini ve istikrarını korumayı hedeflediğini" söyledi.
İslam İşbirliği ve Körfez İşbirliği Örgütleri, Arap Birliği ve Arap Parlamentosu daha önce Suudi Arabistan ile dayanışmalarını ve onu baltalamaya çalışan her türlü açıklamayı reddettiklerini duyurmuşlardı.
Ne olmuştu?
OPEC+ grubunun enerji ve petrol bakanları, Avusturya'nın başkenti Viyana'da 5 Ekim'de düzenlenen toplantıda, günlük petrol üretimini kasımdan itibaren 2 milyon varil azaltma kararı almıştı.
Bu karar üzerine Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, 11 Ekim'de ABD Başkanı Biden'ın, Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden gözden geçirdiğine dair açıklamalarda bulunmuştu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan ise önceki gün Al Arabiya televizyonuna yaptığı açıklamada, ülkesinin ABD ile stratejik ilişkilere sahip olduğunu söylemiş ve ham petrol üretiminde azaltmaya giden OPEC+ kararlarının ekonomik sebeplerle alındığını ifade etmişti.
Kararın siyasi olduğu ve Ukrayna-Rusya savaşında Rusya'ya destek anlamına geldiğine ilişkin yorumlar yapılmış ve örgütün en büyük ortağı Suudi Arabistan eleştirilerden en büyük payı almıştı.
TRT