Yasadışı şekilde ilhak edilen Kırım ile Rusya arasındaki tek kara bağlantısını sağlayan Kerç Köprüsü’nün saldırıya uğraması Ukrayna savaşında yeni bir dönemi başlattı.
Köprü Rusya için oldukça önemliydi. Rus yetkililer saldırıdan Ukrayna askeri istihbarat teşkilatlarını sorumlu tuttu. Konuyu yakından takip eden uzmanlar, Rusya’nın bu saldırıya sert bir tepki göstereceğini bekliyordu. Öyle de oldu. Rusya ilerleyen günlerde başta başkent Kiev olmak üzere birçok Ukrayna kentini hedef alan saldırılar başlattı. Rus stratejik bombardıman uçaklarının yanında Karadeniz’deki Rus filosundan da füzeler ateşlendi.
Saldırılar büyük bir misilleme hareketi olarak görüldü. Rusya Devlet Başkanı Vilademir Putin de 14 sivilin yaşamını yitirdiği saldırıları, ülkesini Kırım'a bağlayan Kerç Köprüsü'nü hedef alan saldırıya misilleme olduğunu belirtti.
"Terör saldırısını Ukrayna gizli servislerinin organize edip düzenlediği açık" diyen Putin, Rusya'nın kritik önemdeki sivil altyapısının imha edilmek istendiğini söyledi.
Rus saldırıları bunlarla da sınırlı kalmadı. Başkent Kiev İran’dan tedarik edildiği iddia edilen “kamikaze” insansız hava araçlarıyla (İHA) hedef alınmaya devam etti.
İşte bu saldırıları Ukrayna’ya savaşın başından beri destek veren ülkeleri harekete geçirdi.
ABD basınında yer alan haber ve analizlere göre, son Rus saldırıları, Ukrayna kuvvetlerine gelişmiş silah sistemlerini sağlamakta yavaş olan ABD ve diğer Avrupa ülkeleri üzerindeki baskıyı artırdı.
ABD Başkanı Joe Biden, saldırıların ülkesinin Ukrayna halkının yanında durma taahhüdünü güçlendirdiğini belirterek, “Bu saldırılar sivilleri öldürdü ve yaraladı. Hiçbir askeri amacı olmayan alanları hedefleyerek imha etti. Bu saldırılar, bir kez daha Putin’in Ukrayna halkına yönelik yasadışı savaşının tam vahşetini gösteriyor” dedi.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise, Biden ile hava savunma silahları hakkında ‘verimli bir görüşme’ yaptığını açıkladı.
Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak ABD ve birçok ülke, Ukrayna hava savunma sistemleri başta olmak üzere birçok sistemin Ukrayna’ya transferi için çalışmaları hızlandırdı.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), saldırıların ardından NASAMS olarak bilinen iki ABD hava savunma sisteminin teslimatına haftalar kaldığını ve süreci hızlandırmak için çabaların sürdüğünü duyurdu.
ABD’nin geliştirdiği NASAMS, karadan havaya ateşlenen orta menzilli bir hava savunma sistemi. Sistem ABD ile birlikte 12 ülkenin envanterinde bulunuyor.
ABD’nin temmuz ayında vermeyi taahhüt ettiği bu sistemin, gerekli eğitimler tamamlandıktan sonra Ukrayna’ya sevk edilmesi bekleniyor.
Ancak 2 NASAMS sisteminin Ukrayna için yeterli olmadığı biliniyor. Ek sistemlerin teslimatının ise yıllar alabileceği öngörülüyor. Zira bu sistemlerin üretilmediği vurgulanıyor ABD’li yetkililer tarafından.
Peki ABD’li yetkililer Ukrayna hava savunmasını nasıl tahkim etmeyi düşünüyor? Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Ukrayna, Sovyetler Birliği ve daha sonra Rusya tarafından üretilmiş askeri teçhizatla donatılmış bir orduya sahip. Savaş uçakları, hafif silahlar, tanklar, hava savunma sistemleri…
Rus üretimi bu silahlar Ukrayna ordusu tarafından rahatlıkla kullanılabiliyor. ABD’liler de hem üretim gecikmesi hem de eğitim sürecini düşünerek Ukrayna’ya Rus yapımı sistemler tedarik etmeye odaklanmış durumda.
Örneğin Slovakya, nisan ayında elindeki tek S-300 sistemini Ukrayna’ya gönderdi.
Pentagon, bunun üzerine ABD askerleri tarafından yönetilecek bir Patriot füze sistemini Slovakya’ya yerleştirme kararı aldı.
Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, yaptığı açıklamada en son teknolojiyle üretilmiş Iris-T SLM tipi hava savunma sisteminin ilkinin gelecek günlerde Ukrayna'daki insanları etkili korumak için hazır olacağını belirtti.
Birkaç gün sonra ise, Alman Savunma Bakanlığı Ukrayna’ya verilecek olan dört adet IRIS-T SLM hava savunma sisteminin ilkinin Ukrayna’ya teslim edildiğini açıkladı. Gelişmeyi resmi Twitter adresinden duyurdu.
”Almanya, dört adet IRIS-T SLM hava savunma sisteminin ilkini Ukrayna’ya teslim etti. Kiev ve diğer şehirlere yapılan son Rus füze saldırıları, Ukrayna’nın kendini savunması için hava savunma kabiliyetinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.”
Fransa da saldırıların ardından Ukrayna’ya daha fazla destek sözü veren ülkelerden. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, daha fazla askeri teçhizat göndermek de dahil olmak üzere Ukrayna’ya desteği artırma sözü verdi.
Ancak Fransızların sözlerini ne kadar tutacaklarına dair birçok soru işareti var. Zira araştırmalar, Estonya ve Çek Cumhuriyeti gibi daha küçük Avrupa ülkelerine göre Fransa’nın Ukrayna’ya söz verilen silah sevkiyatlarına daha az para harcadığını gözler önüne seriyor.
Ukrayna’nın özellikle Fransız-İtalyan ortak üretimi SAMP-T hava savunma sistemiyle ilgilendiği biliniyor ancak Fransızlar bu konuda oldukça isteksiz. Kimisi bunun teknik sebeplerden kaynaklandığını söylerken kimileri de Fransızların isteksiz olduğunu iddia ediyor.
Öte yandan Danimarka’nın Ukrayna’ya teslim edilmek üzere Fransa’dan tedarik etmek istediği yüksek hassasiyetli obüs CAESAR sistemi konusunda da müzakereler devam ediyor. Bu sistemlerden 18 adedi Fransızlar tarafından Ukrayna’ya teslim edilmişti.
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri her ne kadar askeri ve mali yardım paketleri açıklasa da Ukrayna’ya en büyük destek şubat ayından bu yana 17 milyar doları bulan yardımıyla ABD’den geliyor.
TRT