Karacabey, orman yangınlarının bilançosuna ve yangınla mücadele çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
İklim değişikliğinin de olumsuz etkisiyle tüm dünyada geçen yıl kuraklık, orman yangınları ve sel taşkınları gibi doğal afetlerin yoğun yaşandığını anımsatan Karacabey, uzmanların buna bağlı olumsuz şartların gelecek yıllarda etkisini artıracağı yönünde tespitleri bulunduğunu söyledi.
Karacabey, geçen yıl temmuz ayıdan itibaren tüm dünyada büyük orman yangınları yaşandığını ifade ederek, bunlardan biri olan ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki "Dixie Yangını"nın temmuz sonunda başladığını ve 105 gün sürdüğünü anımsattı.
Türkiye'de de iklim değişikliğin etkisinin her alanda hissedildiğine işaret eden Karacabey, şöyle konuştu:
"Bu yılı 2021 yılıyla kıyasladığımız zaman orman yangınları açısından çok daha az hasarlı bir sezon geçirdik diyebiliriz. Yıl başından 5 Ekim'e kadar toplam 1801 orman yangını çıkmış olup, bu yangınlarda toplam 12 bin 210 hektar orman alanı zarar gördü. Yıl içinde en çok orman yangını 189 ile Muğla'da çıktı ve 5 bin 593 hektar alan zarar gördü. Muğla'yı 165 yangınla Antalya ve 139 yangınla İzmir takip etti. Antalya'da bu yıl 156 hektar alan zarar görürken İzmir'de 645 hektar alan yangından etkilendi."
"Dünyada geçen yılki yangınlarla baş edebilecek hiçbir güç yok"
Karacabey, bu yıl 2021'deki gibi yangına müsait hava şartlarının çok yaşanmadığına dikkati çekerek, geçen yıl da tüm olumsuzluklara rağmen başarılı bir sezon geçirdiklerini anlattı.
2021'de de güçlü hava filosuna ve kara ekiplerine sahip olduklarını vurgulayan Karacabey, ne kadar güçlü olursa olsun tabiatla mücadelenin mümkün olmadığını dile getirdi.
Karacabey, üst üste gelen kuraklıklar, geçen yıl temmuzun son 140 yılın en kurak temmuz ayı olması ve 54 ilde, 747 ayrı noktada yangın çıkmasının tüm plan ve hazırlıkları altüst ettiğini belirterek, "Dünyada böyle bir durumla baş edebilecek hiçbir güç yok. Bunun için bir gücün hazırlanması da mümkün değil." dedi.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin gölgesinde son 5 yıllık yangın istatistiklerine bakıldığında, meteorolojik koşulların olumlu seyrettiğini ifade eden Karacabey, bu yıl ayrı tutulduğunda, genel itibarıyla yangın adedi ve toplam yanan alanlarda artış olduğunu bildirdi.
Karacabey, bu kapsamda, 2018'de ülke genelinde 2 bin 167 yangında 5 bin 644 hektar, 2019'da 2 bin 688 yangında 11 bin 332 hektar, 2020'de 3 bin 399 yangında 20 bin 971 hektar ve 2021'de 2 bin 793 yangında 139 bin 503 hektar alanın etkilendiği bilgisini verdi.
"Anlık su atma kapasitesini yaklaşık 2 kat artırdık"
Geçen yılki büyük afetten sonra bu yıl yangınlara müdahale konusunda fikri olan her kesimden insanı bir araya getirerek çalıştay gerçekleştirdiklerini ve bir "fikir havuzu" oluşturduklarını anlatan Karacabey, şu değerlendirmede bulundu:
"Uygulanabilir olanları bu yıl hayata geçirdik. Bu kapsamda 25 bin personelimizi hizmet için eğitimden geçirdik, bunlar içinden 640'ını ORKUT adını verdiğimiz özel bir tim için seçtik ve bunları zor arazi şartlarında görev yapabilmeleri adına komando birlik eğitimlerine benzer aşamalardan geçirdik. Ayrıca 150 teknik elemanımıza 'Yangın Uzmanlığı Eğitimi' verdik. Bu arkadaşlarımızı bu yıl büyük yangınlara gönderdik ve buralarda cephe amirliği yaptılar."
Karacabey, bu yıl geçen yıla göre hava gücünü artırdıklarına dikkati çekerek, uçak sayısını 3'ten 20'ye, su atar helikopter sayısını 39'dan 55'e, insansız hava aracı sayısını ise 4'ten 8'e çıkardıklarını aktardı.
Gelişen hava gücüyle birlikte geçen yıla göre anlık su atma kapasitesini 154 tondan 302 tona çıkardıklarını dile getiren Karacabey, "Bunların yanı sıra Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığından 2 uçak, 25 su atar helikopter ve 2 insansız hava aracı rezerv güç olarak belirlendi. Yönetim araçlarımızla birlikte bu sene toplam hava gücümüz 118 adede ulaşmıştır." diye konuştu.
"Gelecek yıl 5 bin personeli bünyemize katacağız"
Karacabey, bir yangın meydana geldiğinde ilk müdahaleden tamamen duman tütmeyinceye kadar olan tüm süreçlerdeki asli unsurun kara unsurları olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Bütün savaşlarda olduğu gibi orman yangınlarıyla mücadelede de asıl unsur kara ekipleridir. Personel sayımız geçen yıl 21 bindi, bu yıl 25 bine çıkardık. Gelecek yıl 5 bin personeli daha bünyemize katacağız. Bu yıl 25 bin personelimizle birlikte, 1350 arazöz, 692 iş makinesi, 2 bin 270 ilk müdahale aracı ve 4 bin 438 su tankeriyle karadan yangınlarla mücadele ettik. Bunun yanı sıra Karayolları Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşlerinden 185 dozer, 12 su tankeri 25 greyder, 1193 ekskavatör ve 229 treyler de ihtiyaç halinde ekiplerimize destek vermek üzere rezerv kara gücümüzü oluşturdu."
Çıkan orman yangınlarına ortalama müdahale süresinin 14 dakika olduğuna işaret eden Karacabey, özellikle yangına birinci derece hassas Ege ve Akdeniz bölgelerinde bu sürenin 11 dakika olduğunu söyledi.
Karacabey, geçen yılki büyük yangınların orman teşkilatının yanı sıra topluma da ders olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Geçen yıl aynı dönemde 2 bin 800 yangın çıkmışken bu yıl yaklaşık 1800 yangın oldu. Vatandaşlarımız artık daha dikkatli ve hassas davranıyor. Bu etki çok önemli, hassasiyet gösteren herkese teşekkür ederek, bu duyarlılığın devamını diliyorum."
TRT