İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Emel Cansever avukatıyla katıldı.
Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın olay tarihinde müşteki ve mağdurlara yönelik sözlerinin kin ve nefrete tahrik amacını destekler mahiyette olduğunu söyledi.
Sanığın bu gerekçeyle "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan cezalandırılmasını talep eden cumhuriyet savcısı, sanığın "hakaret" suçundan ise beraatini istedi.
Mahkeme beraatına karar verdi
Son savunması sorulan Emel Cansever, "Başıma bunu getirdiğim için çok pişmanım. Hiçbir şekilde aşağılama kastım yoktu. Beraatimi talep ederim" dedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanığı "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 4 ay 15 gün hapisle cezalandırdı.
Mahkeme, sanığın yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluştuğundan hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
Sanığın, mağdur ve müştekilere karşı kullandığı sözlerinin kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide eder boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğunu değerlendiren mahkeme, "hakaret" suçundan beraat kararı verdi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müştekiler Ö.B. ve S.B'nin 13 Mart'ta İstiklal Caddesi'nde gezerken sanık Emel Cansever tarafından bir süre takip edildikleri belirtilmişti.
Bir süre sonra müştekilerin yanına gelen sanığın hakaret içeren söylemlerde bulunmasının ardından Emel Cansever hakkında soruşturma başlatıldı.
İddianamede, sanık Emel Cansever'in, "birden çok kez alenen hakaret" suçundan 4 ay 22 günden 3 yıl 6 aya ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar olmak üzere 1 yıl 4 ay 22 günden 6 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
TRT