Çocuklar yalanın başkalarına zarar verebileceğinden haberdar değil. Öyle ki okul öncesinde yalan, çocuğun gelişiminin bir belirtisi olarak kabul edilebiliyor. Yani yalan söylemesi çocuğunuzun kötü olduğu anlamına gelmiyor. Peki, çocuklar neden yalan söyler? Yalan söyleyen çocuğa nasıl yaklaşmak lazım? Okul öncesi Öğretmeni ve Eğitim Uzmanı Emine Özen ile çocuklarda yalan söylemeyi konuştuk.
"Çocuklar dünyaya yalan söyleme becerisiyle gelmiyor, fakat hayatta kalma güdüsüyle doğuyorlar. Bu sebeple hayatta karşılaştıkları durumları çözme becerileri; tecrübeleri ile gelişiyor ve çeşitleniyor" diyor Emine Özen ve çocukların yalan söyleme nedenlerine şöyle açıklama getiriyor:
"Tecrübe edinirken sosyalleşen çocuğun yalana yönelmesinin sebepleri arasında; oyunlarını daha renkli hale getirme isteği, ceza ve sorumluluktan kaçınma ya da keyfi uzatmak olabilir. Bir diğeri; ihmal edilmiş veya yeterince ilgi görmemiş çocuk, ilgi çekmek için yalan söyleyebilir. Başkalarını model almak veya başa çıkmakta zorlandığı olumsuz duygu ve düşüncelerinin üstesinden gelebilmek ve sosyal kabul için de olabilir. Bununla birlikte karmaşık sorunlarda, çocukların neden yalan söylediğinin bir tek nedeni yoktur esasen."
Peki çocuklarda yalan hangi şekillerde kaç yaşlarında görülür?
Yalan söylemek her yaş grubunda çeşitli nedenlerle görülebilir. Ancak yetişkin dünyasında söylenen yalanlarla çocukların söyledikleri farklılık gösteriyor. Zira çocuklar yalan söylemenin açacağı sorunları bilmiyor.
Eğitim Uzmanı Emine Özen yalan söylemenin çocuğun gelişim dönemine ve yalana başvurma ihtiyacına göre değişkenlik gösterdiğini söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
"Her yaş grubuna göre yalan söylemek farklı bir anlam taşımaktadır. 3 yaşa kadar olan dönemde çocuklar yalan konuşsalar da altında gerçekleşmesini umdukları, hayalleri olabilmektedir. 3-5 yaş arasında hayalle gerçeği ayırt edememeleri devam ederken yalan söyleme davranışı başlar. Çocuklar, duygularının dışa aktarımında büyük önem taşıyan oyun oynama sürecinde de hayal güçlerinin etkisiyle yalan konuşabilmektedirler. Bu dönemde gerçek dışı konuşmalar sık görülür. Çocuğun gerçeklik duygusunu zamanla oluşturacağının farkında olmak gerekir. 5-6 yaş itibari ile artık yalan kavramının farkındalığı oluşmaya başlamıştır. Birini yanıltmanın iyi bir davranış olmadığının farkına varırlar. 10-11 yaş sonrası artık yalan konusunda becerileri artmıştır."
Aileler bu yalanlar karşısında nasıl tutum sergilemeli?
Çocuklar büyüdükçe yalanla gerçek arasındaki farkı da ayırt etmeye başlıyor. Peki aileler çocuklarının yalan söylediğini fark ettiklerinde nasıl bir tutum sergilemeli? Özen, ailenin çocuğa yaklaşımının yalanın alışkanlığa dönmemesi noktasında oldukça önemli olduğunu anlatıyor. Emine Özen bakın ailelere ne tür tavsiyelerde bulunuyor: "Olumsuz davranışların sonucunda nasıl cezalar vereceğinizden değil; olumlu davranışların ona neler katacağından bahsedin. Onları, kendi yalanlarınıza alet etmeyin. Herhangi bir yalanını yakaladığınızda saatlerce sorgulamayın. İyi bir dinleyici olun ve ardından bu davranışının size neler hissettirdiğini samimi bir şekilde anlatın. İtiraf ettiği halde şiddetli bir sorguyla muhatap olacağını bilmek, yalanı sürdürme konusunda çocuğu baskı altında hissettirebilir. Aşırı sorgulamalarla çocuğunuzu yalan söylemek zorunda bırakabilirsiniz. Öfkelenmenize sebep olan davranışları bağırmak, dövmek ve benzeri şiddet yanlısı tutumlarla değiştirmeye çalışmayın. Şiddet asla çözüm değildir. Fiziksel veya sözlü şiddete maruz kalan çocuklar kendilerini güvence altına almak için hatalarını yalanlarla örtmeye çalışırlar.
Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklara neyi sorup neyi sormamanız gerektiğini iyi ayırt etmelisiniz. Çocuğunuza 'yalancı' olduğunu söylemekten kaçının. Bu etiket onun özgüvenine iyi gelmez ve daha da fazla yalan söylemesine yol açabilir. Yani, çocuğunuz yalancı olduğuna inanırsa, yalan söylemeye devam edebilir. Çocuğunuzun davranışları hakkında konuşmak suçlamaktan daha yararlıdır. Yalanın önemlisi ve önemsizi yoktur çünkü alışkanlık haline gelme riski vardır. "
Yalan söyleme alışkanlığa dönüştüyse?
Bazen yalan söylemek çocuklarda alışkanlığa dönüşebiliyor. Özellikle de kendini ceza tehlikesinden korumak isteyen çocuklarda bu davranış daha sık gözlemleniyor. Emine Özen "Yalanın alışkanlığa döndüğü aile tarafından fark edildiğinde bir uzmandan yardım almakta fayda var" diyor.
"Yalan patolojik özellikler gösterdiğinde uzman desteği alınmalıdır. Patolojik yalanın en büyük özelliği inandırma gücünün çok kuvvetli olmasıdır. Ebeveynlerin de en çok dikkat etmesi gereken yalanlar bunlardır. Patolojik yalanda amaçlanan gerçekten uzaklaşarak bencilce bir sonuca ulaşmak olabilmektedir. Gerçekten var olmayan şeylere etraftaki kişilerin inandığını görmek çocuğa eğlenceli gelebilir. Çocuk söylediği yalandan keyif alıyor, yalan olduğu ispat edildiği halde ısrarcı davranıyorsa çocuk ruh sağlığı uzmanından destek alınmalıdır."
Grafik: Hafize Yurt
TRT