Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs sorununun çözülememesindeki esas meselenin, Kıbrıs Rum tarafının “sıfır asker sıfır garanti” ısrarı olduğunu söyledi.
Tatar, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop’u kabul etti.
Tatar, Cumhurbaşkanlığı’nda yer alan kabulde Şentop’un KKTC’ye gösterdiği yakınlığın, milletvekili ve TBMM Başkanı olarak KKTC ve Kıbrıs Türk halkının davasına verdiği desteklerin unutulamayacağını kaydetti.
Ersin Tatar, KKTC’nin adada herhangi bir çözüm anlaşmasında ayrı bir devlet olarak yer alması gerektiğini çünkü tek egemenliği olan, federasyon temelinde bir yapının Avrupa Birliği içerisinde üniter bir devlete evrimleşeceğini söyledi.
Muhalefete, AB içinde kişi ve sermayenin serbest dolaşımı hakkı olduğundan, federal temelde bir anlaşmada Türkiye’nin askerinin adadan çekilmesinin ve sıfır garantinin gündeme geleceğini, zaten geldiğini anlatmaya çalıştığını belirten Tatar şöyle dedi:
“Zaten toplantı tutanaklarına baktığımızda, esas sıkıntı da oradan kaynaklanıyor. Sıfır asker sıfır garanti meselesi. 2017’de (İsviçre) Crans Montana’da (Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafı arasında çözüm için yapılan) görüşmelerde iş sıfır asker sıfır garanti noktasına geldiği için masa devriliyor.”
Kıbrıs ile ilgili tüm anlaşmalarda her zaman Türk- Yunan dengesini gözeten bir unsur bulunduğunu ifade eden Tatar, 1923’te Türkiye’nin imzaladığı Lozan Antlaşması’nda da 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunu hazırlayan anlaşmalarda da söz konusu unsurun bulunduğunu kaydetti.
Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş anlaşmalarıyla Türkiye’nin garantör ülke yapıldığını belirterek, Türkiye’nin garantörlük hakkından vazgeçecek söylemlerinin ortaya atılan keyfi iddialar olduğunu, garatörlükten çekilme kararını ancak, Türk Milletinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin verebileceğini kaydetti.
Kıbrıs’ı Osmanlı’nın 1571’de 80 bin şehit vererek aldığını, 350 yıl Osmanlı’nın bir parçası olarak kaldığını, İngiltere’nin Lozan Antlaşması’ndan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1960’a kadar iki üs aldığını ifade eden Tatar, İngiltere’nin 37 yılda Ağrotur ve Dikelya olmak üzere iki egemen üs edindiğini, bu durumda 1571’den beri adada yaşayan Kıbrıslı Türklerin de elbette egemenlik hakkı bulunduğunu, esas meselenin bu olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Rum tarafının, 1960 anlaşmaları sonrası niyetinin başka bir şey olduğunu belli ettiğini, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios’un Cumhuriyeti Enosis’e sıçrama tahtası olarak kullanılacağı açıklamasının da bunu gösterdiğini ifade ederek, ancak Rum- Yunan ikilisinin güçlerinin buna yetmediğini söyledi.
Egemenlik ve devletten vazgeçilmeyeceğini vurgulayan Tatar, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın da vasiyetinin “devlet ve egemenlikten vazgeçilmemesi” olduğunu, Türkiye’nin de bu siyasete tam destek verdiğini, bu yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceklerini ifade etti.
Tatar, Şentop’un ziyaretinden çok memnun kaldığını, bu ziyaretin Şentop’un kalbinin Kıbrıs Türkü ile olduğunu gösterdiğini ifade etti.
-Şentop
Eski TBMM Başkanı Şentop da konuşmasında, aktif görevde olduğu dönemlerde her zaman Türkiye KKTC arasında ve KKTC’nin uluslararası görünürlüğünü ilerletmek yönünde gayret sarfettiğini, bu çabaların neticesinde KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olduğunu, bundan sonra da Kıbrıs Türkü’nün geleceği için gayret sarf etmeye devam edeceğini belirtti.