Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bir televizyon yayınına telefonla katılarak İsveç'in başkenti Stockholm'de, terör örgütü PKK/YPG destekçilerinin yaptığı provokasyonlara ilişkin değerlendirmede bulundu.
PKK/YPG destekçilerinin eylemini, bir terör eylemi olarak ifade etmenin bile neredeyse yeterli gelemeyeceğini belirten Oktay, Türkiye'nin her fırsatta terörle mücadele noktasında, hiçbir şekilde din, dil, ırk, coğrafya ayrımı yapmadığını ve "senin teröristin, benim teröristim" demediğini bütün dünyaya ilan ettiğini ve terörle arasına net mesafe koyduğunu söyledi.
Oktay, terörle mücadele adına, teröristlerle işbirliği yapan ülkelere her zaman "terörün terörle önlenemeyeceğini" ve elinden tuttukları terör örgütlerinin bir gün bumerang gibi onlara döneceğini söylediklerini hatırlatarak, son zamanlarda bunun çok net göstergelerinin Avrupa Birliği ülkelerinde ortaya çıkmaya başladığını ifade etti.
"NATO dediğiniz bir güvenlik şemsiyesidir"
Stockholm Belediyesi önünde 21 Kasım'da da benzeri bir gösteri yapıldığını ve bu saldırıyı son derece alçakça bulduğunu vurgulayan Oktay, şöyle konuştu:
"Öyle bir ülke düşünün ki NATO'ya girmek istiyor ve NATO dediğiniz bir güvenlik şemsiyesidir. Türkiye olarak da biz bunu çok net bir dille, Cumhurbaşkanımız da ilk andan itibaren kaygılarını ve hatta kaygıların ötesinde, çok net bir şekilde Türkiye'nin terörle ilgili endişelerini anlayamayan ve teröristlerle işbirliği halinde olan, demokrasi adına sözde teröristlerin cirit attığı bir ülkeyle, özellikle Türkiye aleyhindeki her türlü faaliyete kucak açan ülkeyle, bu İsveç'tir ve aslında Finlandiya da benzerdir ama ne yazık ki İsveç tam da teröristlerin ve terör örgütlerinin Türkiye aleyhine cirit attığı bir yer, böyle bir ülkeyle NATO'da müttefik olamayacağımızı çok net olarak ifade ettik hatırlarsınız. Orada da sonraki görüşmeler çerçevesinde, Türkiye isteklerini, taleplerini, çok net bir şekilde niye karşı çıktığını da izah edince, NATO zirvesinde üçlü bir taahhütname imzalandı; İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasında. Şimdi bu üçlü taahhütnameye baktığınızda bu ülkelerin, kendilerinin terörle mücadele edebilmesiyle ilgili yasal düzenlemeyi içeriyor. Propaganda, eleman devşirme ve her türlü terör faaliyetlerinin engellenmesini içeriyor. Türkiye'nin iadesini istediği teröristlerin, terör örgütleri üyelerinin iadelerini, mal varlıklarına el konulmasını, dondurulmasını içeriyor. Savunma sanayii alanındaki ambargoların kaldırılmasını içeriyordu. Yine hatırlarsanız AB çerçevesindeki, ortak güvenlik savunma mekanizmasına Türkiye'nin dahil olmasına müzahir olacaklarını içeriyordu."
Oktay, bu taahhütnamelerin çoğunun bugün itibarıyla yerine getirilmediğini ve İsveç'in, Türkiye'nin ciddiyetini anlayamadığını vurgulayarak, "Bu terör örgütlerinin, terör yandaşlarının Türkiye aleyhinde her türlü faaliyeti gösterdiği bir ortamda, demokrasi adına bu faaliyetlere müsaade edilmesine biz katlanamayız ve bu çerçevede İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakamayız. Bunu İsveç'in anlaması gerekiyor" sözlerini kullandı.
"Tüm İsveç sokakları teröristlerden temizlenmeli"
Stockholm'deki provokasyonların sadece Türkiye Cumhurbaşkanı'na değil, Türkiye'deki 85 milyonun her bir ferdine karşı yapıldığına işaret eden Oktay, Türk milletinin buna kesinlikle fırsat vermeyeceğini ve İsveç'in, terör örgütlerine kucak açmaya devam ettiği sürece, NATO'ya girmesinin hayalden öte bir proje olamayacağını dile getirdi.
Oktay, Türkiye'nin teröristlerin iadesine ilişkin, ilgili ülkelere bir liste gönderdiğini hatırlatarak, henüz o listeden iade edilen herhangi bir teröristi göremediklerini de aktardı.
İsveç'teki yeni hükümetin iyi niyetli olduğuna hala inanmak istediklerini, sözlerin yerini eylemlere bırakması gerektiğini belirten Oktay, üçlü taahhütnamede zikredilen her bir maddenin yerine getirilmesini istediklerini söyledi.
Oktay, Türkiye'nin, sadece Stockholm'ün değil tüm İsveç sokaklarının teröristlerden temizlenmesini ve Türkiye aleyhine yürütülen her türlü terör faaliyetinin sonlandırılmasını beklediğini vurgulayarak, aksi takdirde terör örgütlerinin bunu kullanacağını dile getirdi.
"Milletin gözünden hiçbir şey kaçmaz"
Muhalefetin bu tür provokasyonlara yönelik bir tepki vermediğini ifade eden Oktay, bu sessizliği, kendilerine oy veren vatandaşlara ve Türk milletine havale ettiklerini söyledi.
Oktay, bu durumu muhalefetin yaptığı ortaklığın kendisine bağladıklarını belirterek, "Başka bir şeye bağlamaya gerek yok. Biz her zaman 6 artı 1 derken, yani bir masanın etrafında doluşmuş, 'otur kalk'tan öte bir şey çıkaramayan 6 kişinin, o masanın altında da bir 7'nci üyenin olduğunu sürekli ifade ediyorduk zaten. Bu 7'nci üye, güya sözde farklı aday göstereceğini ifade etse bile, sanki milletin gözünün önünde, millete rağmen oynanan senaryoyu farklı göstermeye çalışsalar bile, milletin gözünden hiçbir şey kaçmaz. Herkes çok net bir şekilde görüyor" diye konuştu.
TRT