Oktay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile AFAD Koordinasyon Merkezinde, merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 10 ili etkileyen depremlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Artçı deprem sayılarının bugün itibarıyla 790 olduğunu belirten Oktay, bunlardan 3'ünün 6 büyüklüğünde, 24'ünün de 5 ve üzeri büyüklükte kaydedildiğini bildirdi.
Oktay, 66 ülkenin arama kurtarma ekiplerinin sahada olduğunu aktararak, "Bunların 4 bin 931'i fiilen sahada, 1756 kadar da gelecek olan var. Bu gece yine geldikçe de direkt olarak malzemeleriyle sahaya sevk ediyoruz." dedi.
"Sahadaki toplam görevli sayısı 103 bin 800"
"Sahada toplam görevli sayısına baktığımızda, güvenlik güçleri, Kızılay ve STK'lar, gönüllüler, sağlık ekipleri ile ilgili tüm bakanlıklarımızın sahadaki toplam görevli sayısı 103 bin 800'dür." bilgisini veren Oktay, depremin ilk anında sevk edilen iş makinelerinin de 5 bin 531 olduğunu ifade etti.
İhtiyaç olduğunda diğer illerden de kaydırmalar yaptıklarını bildiren Oktay, arama kurtarma faaliyetlerindeki en önemli ihtiyaçlardan olan vinçlerin sayısının da an itibarıyla 900'ü geçtiğini bildirdi.
"Köylerimize de battaniye ve gıda ulaştırmaya başladık"
Geçici barınma noktasında afet bölgeleri dışında 1 milyon 60 bin kapasite oluşturduklarını ifade eden Oktay, depremin yaşandığı illerden çıkmak isteyenler için adreslerin belirlendiğini anımsattı.
Yurt, pansiyon, spor merkezleri ve benzeri yerlerde barınanların 500 bini geçtiğini, 100 bin civarında çadırı da 10 ile dağıttıklarını kaydeden Oktay, "1 milyon 250 bin battaniyeyi de yine il ilçeler ve şimdi köylerimize de ulaşılamayan yerlerde, özellikle havadan helikopterlerle atmaya başladık, atıyoruz." diye konuştu.
Seyyar mutfak ve mobil fırınların kurulduğunu belirten Oktay, bu konuda köylere erişmek için de çalışıldığını söyledi.
Lojistik anlamda sahayı etkileyecek herhangi bir sorun olmadığını dile getiren Oktay, kapalı yolu bulunmadığını, çalışmaların devam ettiği Hatay Havalimanı dışındaki tüm havalimanlarının kullanıldığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şöyle devam etti:
"Enerjiyle ilgili, doğal gaz konusundaki ana iletim hatlarındaki borularda sorunları çözmeye başladığımızda 9 ana iletim hattında sorun vardı, hatırlarsanız '2-3 gün bunun bakımı onarımı devam edecek' demiştik. Bugün akşam itibarıyla bu hatlardaki tüm arızalar, gerek ağır hasar almış gerekse kopmuş ana iletim hatlarından bahsediyorum, tamamlanmış durumda. Şimdi artık tüm afet bölgesine kontrollü şekilde doğal gaz vermeye başlıyor olacağız. Üç ilimiz vardı, hatırlarsanız doğal gaz veremiyorduk. Bu ana iletim hattındaki sorundan dolayı şimdi tamamladık. Sadece ikincil afetlerin önüne geçmek adına kontrol edilecek tek tek. Evet, sorun yoktur. Yereldeki hasardan veya enkazdan veya yereldeki muhtemel patlamalar olabilir, oralardan teyit alınıp aşamalı olarak doğal gazı vermeye başlıyoruz."
"İnsansız savaş araçlarını da kullanıyoruz"
Akaryakıt temini sorununun çözüldüğünü bildiren Oktay, haberleşme noktasında da operatörlerin elektrik ve jeneratör taleplerinin bu sabah itibarıyla karşılandığını aktardı.
Sağlık alanında yurt dışından iletilen yardım önerilerine "Medikal yardımı içeride yaparsanız, buna açığız" cevabını verdiklerini ifade eden Oktay, şöyle devam etti:
"10 gemi, 50 uçak ve bu uçaklarla şu ana kadar 305 sortinin yapıldığı ve 72 helikopterle havadan faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. İlk gün yoğun tipinin olması, hava şartlarının çok kötü olmasından kaynaklı hava imkanlarını fazla kullanamamıştık. Sonrasında havadan imkanlarımızı her türlü özellikle uçak ve helikopter çerçevesinde ve dronlar çerçevesinde yoğun şekilde bunu kullanıyoruz. İnsansız savaş araçları dahil ama özellikle ulaşım ve iş makinaları da dahil deniz araçlarını da kullanıyoruz, kullanmaya devam ediyoruz."
Devletin tüm gücüyle depremleri yönetmeye odaklandığını, yoğun çalışmalara rağmen görüşmek isteyenlere kapılarını açtıklarını belirten Oktay, "Bu kapı milletin kapısıdır, devletin kapısıdır, herkese açıktır. Tüm bilgileri, tüm şeffaflığıyla, tüm açıklığıyla paylaştık. 'Görüşelim' dediler, geldiler, görüştük. Ne yapıyorsak karşılıklı paylaştık ve o nezaket çerçevesinde de ayrıldılar. Bunların üzerinden siyaset yapmaya çalışanlara yazıklar olsun." dedi.
İş makinelerinin yolda bekletildiği, içeriye alınmadığı iddialarına değinen Oktay, sosyal medyada yoğun bilgi kirliliği olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"'Havalimanını biz yapıyoruz kim tutukluyorsa tutuklasın.' Son derece seviyesizce bir meydan okuma. Biz bu kadar emek verirken, bu kadar milletimizle birlik ve beraberlik içerisinde, dayanışma içerisinde olmamız gerektiğini buraya her çıkışımda ifade etmeme rağmen ve kendileriyle görüşmemde de özellikle ifade etmeme rağmen, bunun sorumluluğunda da hareket etmemize rağmen Cumhurbaşkanımızdan başlayarak tüm bakanlarımız, ekiplerimiz, kamu kurumunda çalışan arkadaşlarımız, valilerimiz buna dahildir, son derece dikkatli davranılmasına rağmen gidip çok basitçe iddialarla siyaset yapmak kadar çirkin bir olay olamaz."
Yardımların kabul görmediği, İskenderun'daki yangının bazı belediyelerce söndürüldüğü, havalimanının onarıldığı yönünde iddialar da olduğunu belirten Oktay, "Siz kimsiniz ya? Siz kimsiniz, ne olduğunuzu zannediyorsunuz? 85 milyondan farklı biri misiniz siz? Bu devletten farklı bir misiniz siz? Devlet yapamayacak da bir tane belediyeden gelen araç havalimanı yapacak... Bu kadar mı acizleştiniz?" ifadelerini kullandı.
"Sahada kimseyi sıkıntıya sokamayız"
Oktay, depremden hasar gören Hatay Havalimanı'nın açılmasına yönelik çalışmaların yapıldığını bildirerek, şunları söyledi:
"Siz kimsiniz ki havalimanındaki çalışmaları yapasınız, hangi havalimanını yapmışsınız? Siz yapılan işlere 'İstemezük' demenin ötesine geçtiniz mi, geçebildiniz mi? DHMİ onarım çalışmalarını başlatıyor, zaten bu bizim koordinasyonumuz çerçevesinde ilerleyen bir konu, Ulaştırma Bakanımız doğrudan işin içerisinde, çalışmaları başlatıyor. Zaten afet yönetiyoruz, afette de şunu söylüyoruz açıkça; Türkiye'deki tüm kurum ve kuruluşlar, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, özel sektör, her türlü imkanlar burada, devletin, AFAD'ın koordinasyonunda, afetzedenin hizmetindedir. Bu koordinasyon çerçevesinde her türlü imkanlar kullanılır. Şimdi OHAL ilan ediyoruz, bunun anlamı şudur; hızlı hareket etmek zorundayız. Dolayısıyla kimsenin nazıyla, niyazıyla uğraşabilecek boyutta değiliz, sahada kimseyi sıkıntıya sokamayız."
İş makinelerinin deprem bölgesine alınmadığı iddiasının "külliyen yalan" olduğunu söyleyen Oktay, "İçeride 5 bin 500 iş makinesi var. Dışarıdan bizim talebimiz veya talebimiz dışında gelen iş makineleri afet bölgesine direkt girip de orada trafik ve benzeri sorunlar oluşturmadan, afet bölgesine girmeden bunlar dışarıda planlanır; şehrin neresinde bunlar hizmet verecek, neresinde envantere alınır, planlanır, dönülür denir ki 'Sen şuraya gideceksin. Bütün her şeyi getirip afet bölgesinin içerisine sokup oradan da planlamayı yapacak halimiz yok. Olanı zaten ileriye dönük planlıyorsunuz." diye konuştu.
"Burada 100 bin kişi emek veriyor"
Aralarında Ankara Büyükşehir Belediyesine ait açlarının da olduğu iş makinelerin moloz toplama işlemi için kendileri tarafından havalimanına yönlendirildiğini belirten Oktay, "Burada 100 bin kişi emek veriyor. 'Nasıl destek oluruz, nasıl bir, beraber oluruz' diye çaba sarf edeceğimize bunları konuştuk. Burada da ifade ediyoruz. Ayrım olmaz, afet dönemindeyiz. Molozu toplayıp da 'Hadi buyurun Hatay limanını, havalimanını biz yapıyoruz, onarıyoruz, kim geliyorsa gelsin, tutuklanırsa tutuklansın.' Yazıklar olsun size. Söyleyecek hiçbir şeyim yok. Milletimize havale ediyorum." ifadelerini kullandı.
İskenderun Limanı'ndaki yangının elyaf ve pamuk benzeri malzemelerin bulunduğu konteynerlerden kaynaklandığını aktaran Oktay, yangına havadan, karadan ve denizden müdahale edildiğini anlattı.
Yangının bir an an önce söndürülmesiyle ilgili koordinasyonların yapılması için çalıştıklarını belirten Oktay, imkanı olan itfaiye ekiplerinin de bölgeye davet edildiğini bildirdi.
Oktay, "Bunlardan birisi de İstanbul Belediyesi. davet eden biziz, oraya alan da biziz. Yaklaşık 40 araçla müdahale edilen bir yangın. Bunların yarısından fazlası da Adana Orman Bölge Müdürlüğü araçları. Buna ilaveten içinde Konya, Kırşehir, Kayseri, Nevşehir gibi birçok belediyenin var. İstanbul Belediyesinin de var. Orada aracın fotoğrafını hem de dronla çekip, o anda tesadüfen cebinizden alıp çekme değil, fotoğrafa baktığınızda çok özel bir çekim, dronla çekiyorsunuz ve ondan sonra da 'Biz yangını söndürdük' diye meydan okuma. Bu kadar ucuzlamasın, bir insan ve bir zihniyet bu kadar ucuz olamaz. Hem de 'yüzyılın afeti' dediğimiz bir dönemde." değerlendirmesinde bulundu.
"Birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde ne yapabiliriz" denildiğinde "bütün yüreklerini açtıklarını" söyleyen Oktay, şöyle devam etti:
"Bütün samimiyetimizle sizi geldiniz, ağırladık, uğurladık, zerre nezaketsizlik yapmadık, zerre bilgiyi saklamadık. Ne yapıyorsak, olumlu olumsuz yaptığımız, yapamadığımız her şeyiyle paylaştık. Bundan sonra bu tür yaklaşımlar, bu tür açıklamalar... Ülkede seçim olabilir, ülkede başka şeyler olabilir ama şu dönem seçim ve siyaset dönemi değildir. Şu dönem birlik, beraberlik olma, dayanışma içerisinde olma ve gerçekten oradaki afetzedelerimize ulaşma ve bir an önce onları bu acıdan kurtarma dönemidir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde en güçlü olduğumuz alanlardan birisi bu, şu anda da aynı şeyi yapıyoruz. Hep birlikte bunun üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Eksiklikler yok mu? Olacak. Olmaması mümkün mü?"
Her ihbarın ciddi şekilde değerlendirildiğini belirten Oktay, "Herhangi bir yerde olan bir şeyi görüntüleyip olayı kendi çığırından çıkarıp başka boyutlarda olayları tetiklemeye çalışanlar olursa gerekeni de yaparız ve yapacağız da. Dezenformasyonla ilgili bir şey varsa bunun gerekenini de yapacağız, yapmama şansımız yok." dedi.
Bunu şiddetle kınadığını dile getiren Oktay, siyasetin değil, birlik beraberlik zamanı olduğunu vurguladı.
"Elektrik sorunu çözülmüş durumda"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Oktay, sosyal medyaya erişimde sıkıntı olduğu belirtilerek, "Bir bant daraltma kararı alındı mı? Alındıysa neden bu yönde bir karar alındı?" sorusu üzerine, "şu anda afeti yönettiklerini" söyledi. Bu konunun ilgili kurumlarla değerlendirebileceğini ifade eden Oktay, "Benim öğrendiğim kadarıyla bazı teknik sorunları vardı. Kendileri o açıklamaları yapacaklardır." ifadesini kullandı.
"Enkazda geceleyin yapılan çalışmalarında ışık sıkıntısı yaşandığı" iddiasının sorulduğu Oktay, 30'un üzerindeki trafo merkezindeki arızadan kaynaklı sorunlar bulunduğunu, ancak bunların hemen hemen tamamen çözüldüğünü bildirdi.
Oktay, "Bugün itibariyle tüm afet bölgelerine kontrollü şekilde enerjiyi verebilecek konumdayız ve veriyoruz. 'Şuraya enerji, elektrik vermeyin' denildiği yerlere vermiyoruz. O tür durumlarda da özellikle sokak ışıklandırmasına önem verdik. Arkadaşlara da talimatımız buydu, özellikle büyük risk yoksa sokak ışıklandırmalarını yapalım ki arama kurtarma çalışmalarına destek olsun. Diğer tarafta da sahaya ciddi anlamda jeneratör desteği vermiş durumdayız. Orada sorun yaşamayacağız artık. Olan yerler varsa da bilgimiz olursa, gerekli müdahaleyi yaparız." şeklinde konuştu.
"Vefat isimlerinde hassas davranıyoruz"
"Enkazdan çıkarılan vatandaşların sayısı konusunda son bilgiyi paylaşır mısınız?" sorusu üzerine Oktay, "Tahmin ediyorum an itibarıyla 20 binin altında asla değil, üzerinde ne kadar çıkar bilmiyorum." bilgisini verdi. Oktay, bunu netleştirdiklerinde kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.
Depremde ağır yaralananların sayısının "neden paylaşılmadığı" sorusuna Oktay, "Onları paylaşırız, hiçbir bilgiyi kamuoyundan gizlemeyiz. Şu anda bölge çok geniş olduğu için bu kadar detaya boğmak istemedik, ne afetzedelerimizi ne de kamuoyunu. Eğer ihtiyaçsa, bunu da açıklamaya başlayabiliriz." yanıtını verdi.
Oktay, yaralıların hastanelerde kayıt altında olduğunu, sağlık durumlarına ilişkin detaylı bilgilerinin bulunduğunu ifade etti.
"Vatandaşlar, yaralı veya vefat eden yakınlarına ulaşmak istiyorlar. Bunları bulabilecek bir internet sitesi var mı?" sorusu üzerine Oktay, "Vefat isimlerinde özellikle son derece hassas davranıyoruz. Tamamen teyit edilmiş, adli süreci tamamlanmış, kimlikleri netleştirilmiş isimleri açıklıyoruz. Tek bir kaybettiğimiz vatandaşımız üzerinde bir hata yapmış olsak bile bunun vebali çok büyüktür. Etik de vicdani de insani de değil." dedi.
"Belirlenen adresler var"
Vefat edenlerin listesinin paylaşılmasının değerlendirilebileceğini söyleyen Oktay, bu kadar ismin bir listede paylaşılmasının toplum psikolojisi açısından da dikkate alınması gerektiğine işaret etti. Oktay, bununla ilgili afet bölgelerinde bir koordinasyon merkezi oluşturulabileceğini, isimlerin buradan öğrenebileceğini belirtti.
"Afet bölgelerinde şehir dışına çıkmak isteyenlerin devlet imkanlarıyla taşınacağını söylediniz. Bu noktada belirli bölgeler var mı?" sorusunu yanıtlayan Oktay, her ilde tahliye merkezleri oluşturulduğunu aktardı.
Oktay, şöyle devam etti:
"(Kişi) O alanlara gidip, kendi ismini verip, kendi imkanıyla gideceğini söylerse, nereye gideceğini söylüyoruz veya 'Ben çıkıyorum, zaten gideceğim yer var ama kendi imkanlarımla gidemiyorum, yakınımın, ailemin yanına beni gönderin' derse bunu da yapacağız. 'Geçici barınma merkezlerinde kalmak istiyorum' dediği zaman da onları yine buradan hangi barınma merkezi varsa, oranın kapısına kadar götüreceğiz. Sistemimiz bu. Gittiği ilde de ilgili ilin valileri ve kurumlarımız doğrudan sorumlu ve talimatlandırılmış durumda. Orada da direkt barınma merkezlerine yerleştirecekler."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "3 şehre 48 saat süreyle araç girişleri durdurulmuştu. Yarın itibariyle bu süre doluyor. Süre uzatılacak mı?" sorusuna, "Süre dolmadan önce son duruma bakacağız. Eğer ihtiyaç olursa uzatabiliriz. Önceden uzatmak istemiyoruz ki son ana kadar bakalım, eğer gerek olmazsa uzatmayabiliriz. Onu birkaç saat öncesinde netleştirir, bilgilendiririz." yanıtını verdi.
TRT