Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic'le ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Türkiye ve Hırvatistan bu yıl diplomatik ilişkilerinin 30. yıl dönümünü kutluyor. Bakanlarımızın ve milletvekillerimizin, iş adamlarımızın olduğu geniş bir heyetle gerçekleştirdiğim bu ziyaret yıl dönümüne atfettiğimiz önemin de bir göstergesidir. Ülkelerimiz köklü tarihi ve kültürel bağlara sahip ortak sınırları bulunmasa da birbirlerini komşu gören iki dost gören iki dost ve müttefiktir.
Türkiye ve Hırvatistan aralarındaki güçlü dostuğun gereğini en zor zamanlarında yerine getirmişlerdir. Önceki yıllarda Hırvatistan'da yaşanan deprem felaketinde yardıma koşan ilk ülkelerden biri Türkiye olmuştur. Hırvatistan da geçen yıl ülkemizdeki orman yangınlarında bir yangın söndürme uçağı göndererek dayanışmasını ortaya koymuştur.
"Bugün 3 anlaşma imzaladık"
Bugünkü görüşmelerimizde bu anlayışla ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldık. Nitekim 3 anlaşma bugün burada imzalandı. Bölgemizdeki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Rusya-Ukrayna savaşını ele alıp etraflıca onu değerlendirme fırsatımız oldu. Her düzeyde karşılıklı temas ve ziyaretler yeniden ivme kazandı. Tabi 2 Ekim'de Bosna Hersek'te yapılacak seçimi de etraflıca değerlendirme imkanımız oldu.
Ticaret hacmimiz geçen sene güçlü bir toparlanma göstererek salgın öncesi seviyeyi geride bıraktı ve 900 milyon doları yakaladı. Yaklaşık yüzde 41 artıştır bu. Biz bunu çok daha ileri taşımanın gayreti içinde olacağız. Bu ivmenin bu yılın ilk 8 ayında artarak devam ettiğini ve hacmin şimdiden 760 milyon doları aştığını görüyoruz. 1 milyar hedefini bu yıl sonunda rahatlıkla geçeceğimiz anlaşılıyor. Bu rakamı önce 2'ye katlayacağımıza ardından 5 milyar doları aşacağına inanıyorum.
"Tüm Avrupa ve dünyaya önemli bir mesaj vermiş olacağız"
Türk firmalarının Hırvatistan'a olan ilgisi memnuniyet verici düzeydedir. Şirketlerimiz enerji, müteahhitlik, turizm ve bankacılık başta olmak üzere çeşitli sektörlerde önemli projelere imza atıyor. Bugün sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte TİKA'nın desteği ile Sisak'ta İslam Kültür Merkezi'nin açılışını yapacağız. Böylece dünyaya ve tüm Avrupa'ya önemli bir mesaj vermiş olacağız. İslam Kültür Merkezi'nin inşasına Hırvatistan'ın verdiği destek için değerli mevkidaşım Milanoviç'e teşekkür ediyorum. Türkiye'ye iade edilen tarihi eserler konusundaki örnek iş birliğimiz de takdire şayandır.
Bir bölge ülkesi olarak Türkiye Balkanlarda yaşanan tüm gelişmeleri yakından izlemekte ve bu bağlamda gerekli katkıları sürdürmektedir. Görüşmelerimizde Güneydoğu Avrupa'nın barış ve istikrarının korunması ve güçlendirilmesi için için birlikte atılabilecek adımlar hakkında istişarelerde bulunduk. Bosna Hesek'in barış, istikrar ve toprak bütünlüğüne, Avrupa entegrasyonuna olan desteğimizi bir kez daha vurguladık. Bu maksatla Türkiye ve Hırvatistan olardak birlikte yapabileceğimiz katkılar üzerinde durduk. Bosna Hersek noktasındaki diyaloğumuzun seçimden sonra daha geniş anlamda devamı konusunu özellikle görüştük.
Bosna Hersek ile ilgili olarak Bosna Hersek ziyaretimde liderlerle yaptığım görüşmelerde bu iş sıkıntı itibarıyla nereden geliyor denirse Dayton'dan geliyor. Dayton, Bosna Hesek'te bir çözümün anlaşması maalesef olmamıştır. Ama o günün şartları içerisinde bunu bizzat rahmetli Aliya'dan dinledim. Başka yapacak herhangi bir şeyimiz yoktu dedi ve biz zoraki o zaman bu imzayı attık dedi. Demekki memnun değil. Ama şu anda burada Boşnaklar var Sırplar var Hırvatlar var yani 3 ayrı entite var. Bunları da temsil eden liderleri var. Bura ile ilgili kararı bu liderler kendi aralarında anlayışla bir araya gelerek vermeli. Bunun için tabi mekanizmalar var. Bu mekanizmaların içerisinde bizler de varız.
Türkiye, Hırvatistan, Bosna Hersek, aynı şekilde Türkiye, Sırbistan, Bosna Hersek zaman zaman bir araya gelerek özellikle 2 Ekim'den sonra bu süreci bizim uyumlu bir şekilde işletmemizde fayda var diye düşünüyorum. Çünkü Bosna Hersek'in birliği, beraberliği, bütünlüğü çok önemli çok bedel ödediler. Bundan sonra Bosna Hersek bedel ödemesin diye temenni ediyorum.
"Tahıllar maalesef zengin ülkelere gidiyor"
Tahıl sevkiyatında zaten şu an itibarıyla Rusya tarafından henüz tahıl sevkiyatı yok. Sayın Putin'in haklı olduğu bir konu var. O da nedir? Bu tahıl sevkiyatında gelen tahıllar maalesef zengin ülkelere gidiyor. Fakir ülkelere değil. Bunun ana teması nedir? Fakir ülkelere buradan bu tahıl sevkiyatını sürdürmektir, devam ettirmektir. Şimdi bir taraftan Rusya'ya bu yaptırımlar sürerken bu yaptırımlar karşısında kalkıp da bu yaptırımları yapan ülkelere tahıl sevkiyatının olması Sayın Putin'i de rahatsız etmektedir.
Biz istiyoruz ki Rusya'dan da tahıl sevkiyatı başlasın. Bunun da beklentisi içerisindeyiz burada gecikme var. Bunu aşmak için Semerkant'ta Sayın Putin ile bunları da etraflıca ele alacağız temennimiz o dur ki Rusya tarafından da tahıl sevkiyatını başlatalım ve gerçekten fakir olan ülkelere de bu tahılı ulaştıralım. Tabi hepsinden öte enerji konusu var. Enerjide fiyatlar yükseliyor. Şu anda Avrupa bu kışı nasıl geçireceğinin telaşı içinde. Rakamlar çok yüksek ve bu rakamlarla da Batı veya Avrupa ne yapacağının telaşı içerisinde. Temenni ediyorum ki hayırlısıyla atılacak adımlarla bu badire atlatılır.
TRT