Irak’ın veya Suriye’nin kuzeyi... Ya da dünyanın bambaşka bir köşesi... Teröristi bulunduğu yerde yok etme stratejisini benimseyen Türkiye, bu plan kapsamında çok farklı yerlerde oldukça kritik operasyonlara imza atıyor.
Özellikle Suriye ve Irak’ın kuzeyinde yoğunlaşan operasyonlarda MİT değerli adımlarla dikkati çekiyor. Özellikle örgütün tepe yönetimini hedef alan operasyonlar icra eden MİT bu yolla sadece sahada temizlik yapmıyor, örgüte 'psikolojik operasyon' da çekiyor.
Mahmur’dan 'canlı adam çıkarmak'
MİT’in bu operasyonlarının sonuncu diğerlerinden oldukça farklıydı. Terör örgütü için en güvenli yerlerden biri olarak kabul edilen Mahmur Kampın’da iki teröristi özel bir operasyonla yakalayan Türkiye, söz konusu isimleri yine başarılı bir operasyonla ülke sınırları içine getirdi. Yani örgütün en büyük üslenme merkezlerinden birinden 'canlı adam çıkarıldı'...
PKK/KCK'lı teröristler Hatip Güney ve Aya Ahmet Süleyman’ın Ankara’ya getirilmesi aslında yurt dışı terör operasyonları için yeni bir döneme de işaret ediyor.
Sınır dışı operasyonlarda bir ilk olan bu durumun sahadaki karşılığını ve terör örgütleri üzerinde oluşturacağı baskıyı Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı TRT Haber’e değerlendirdi.
BM kampı olduğu için işler daha da karışıyor
Söz konusu Mahmur’da en kritik bilgilerden biri bölgede Birleşmiş Milletler’e ait bir kamp olması. 1998 yılında oluşturulan Mahmur Kampı Türkiye sınırına yaklaşık 300, Erbil’e ise 100 kilometre uzaklıkta. Haseke ile Kandil’in de ortasında kalan kamp, PKK yapılarının geçiş alanında yer alıyor.
Bu kampın terör örgütleri için çok farklı amaçlarla kullanıldığından bahsediyor Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı… Örgüt için stratejik öneme sahip bir yer olduğunu anlattıktan sonra da “Örgüt militanlarının yaşadığı, eylem yapanların rehabilite edildiği, yaralıların tedavi olması için kullanılan bir yer. Burada silah kullanımı gibi derslerin yanı sıra ideolojik eğitimler de veriliyor. Dolayısıyla örgüt için çok önemli” bilgisini paylaşıyor.
Bu kampın zaman içinde teröristlerin eşleri ve çocukları gibi çok sayıda sivil unsura da ev sahipliği yaptığını öğreniyoruz. Bu nedenle askeri harekat yapmanın kolay olmadığının altını çiziyor Darıcılı. Bu durumun temel sebebi terör örgütünün eline propaganda malzemesi verilmek istenmemesi.
"Böyle bir operasyon ilk kez oluyor"
Böyle bir yerden iki sözde üst düzey teröristin canlı olarak yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinin bu çerçeveden bakıldığında çok daha anlamlı olduğundan bahsediyor Darıcılı ve devam ediyor:
“Buradaki operasyonun adeta bir cerrahi operasyon titizliğinde yapıldığını söylemek gerek. Söz konusu isimlerin bu kadar derinden alınması hem istihbari hem de askeri açıdan çok önemli. Bu operasyon bizlere Irak’ın derinlerinde MİT’in ne kadar etkin olduğunu ve operasyonların son derece profesyonelce icra edildiğini gösteriyor.”
“Bu korkunun onlara verilmesi çok kritik”
Şimdiye kadar sınır dışı operasyonları anlatan haberlerde genellikle kullanılan ve terör örgütünün de alışık olduğu ifade ‘etkisiz hale getirildi’ şeklindeydi. Bu örnek gösterdi ki, operasyonlar hedefleri sadece etkisiz hale getirmekle değil sağ şekilde ele geçirmekle de sonuçlanabiliyor
Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı da bu konunun altını özellikle çiziyor ve “Bu ilk örnek. Bu tür operasyonların sayısı artarsa örgüt mensuplarının SİHA’lardan korktuğu kadar güvenli alanlardan 'paketlenme' korkuları da tavan yapacaktır. Bu da üzerlerinde ciddi bir baskıya sebep olur. Bu korkunun onlara verilmesi çok değerli” diyerek sözlerini tamamlıyor.
TRT