6 Şubat'taki depremlerden etkilenen Malatya'da farklı yerlerde ikamet eden Kadiruşağı Mahallesi gençleri, ailelerine ve akrabalarına yardım etmek amacıyla memleketlerine döndü.
Türk Kızılay ve AFAD'dan temin edilen çadırları Mehmetçik yardımıyla mahallerine kuran gençler daha sonra çeşitli yardım faaliyetlerine de katıldı.
Okulların kapalı olması nedeniyle çocukların boş vakit geçirmesini istemeyen gençler, Türkiye Uluslararası Arama Kurtarma Yardımlaşma Dayanışma Derneğinden aldıkları çadır okulun kurulumunu yaptı.
Üniversite mezunu gençler, çadır okulda çocuklara bazen ders anlatırken bazen de çeşitli aktiviteler yapıyor.
"Memleketimize vefa borcumuzu ödüyoruz"
İlahiyat Fakültesi mezunu Tevfik Muhammet Çolak, doğup büyüdükleri topraklara vefa borçlarını ödemeye çalıştıklarını söyledi.
Mahalle sakinleri olarak çadırlarına asmak için ilk olarak bayrak istediklerini belirten Çolak, şunları kaydetti:
"Biz ilk olarak 'Türk ezansız olmaz' dedik ve camimiz yıkıldığı için kendi imkanlarımızla bir mescit yaptık. Daha sonra 'Türk bayraksız olmaz' deyip devletimizden bayrak talep ettik. Bayraklarımızı bütün çadırlara astık. Ayrıca, 'Türk eğitimsiz, ilimsiz olmaz' dedik ve Türkiye Uluslararası Arama Kurtarma Derneğinden okul talep ettik. Bizi kırmadılar, çadırı gönderdiler. Yine kahraman ordumuz, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı askeri birliklerimiz, çadırlarımızı kurmak için buraya geldiler. Onlarla beraber çadırlarımızı kurduk. Deprem de olsa başımıza afetler de gelse savaşta çıksa biz eğitimden asla vazgeçemeyiz."
"Sadece ders yapmıyoruz, etkinlikler de düzenliyoruz"
Çolak, üniversite mezunu gençler olarak bir araya geldiklerini anlatarak, "Çocukların gün içerisinde çadırlarda veya sokaklarda dolaşmasını istemedik. Sadece ders yapmıyoruz. Aynı zamanda oyunlar oynuyoruz, çeşitli etkinlikler düzenliyoruz, şarkılar söylüyoruz, geziler düzenliyoruz. Ben din görevlisi olduğum için İslami konularda daha basit konularda, Allah inancı, anneye, babaya saygı, güzel ahlak, okuma, öğrenme, peygamber efendimizin hayatı gibi konuları anlatıyorum." diye konuştu.
İletişim Fakültesi mezunu Ali Çolak da çadırdan da olsa mahallelerinde bir okul bulunmasının önemine değindi.
Çocukları depremin etkisinden uzaklaştırmaya çalıştıklarını vurgulayan Çolak, "Onlara iyi gelecek her şeyi elimizden geldiğince yapıyoruz. Çocuklarla kitap okuyoruz, sohbet ediyoruz, ders yapıyoruz tabii oyunlar da oynuyoruz. Onları sıkmak istemiyoruz" dedi.
"Birbirimizi yalnız bırakmamaya çalışıyoruz"
Adalet Bölümü mezunu Berat Kılınç ise doğup büyüdükleri topraklarda çocukların mahzun kalmaması için mücadele verdiklerini aktardı: Burada günlerimiz çocuklarla daha yoğun geçiyor. Onlara bu zorlu süreçleri unutturmak adına oyunlarımız, etkinliklerimiz, sohbetlerimiz oluyor. Yani her şeyi onların depremi unutması için yapıyoruz. Her şeyden önce onlar daha çok etkileniyor. Hani artık oyunları bile deprem üzerine kuruyorlar. Bunun açısından çocuklarla vakit geçirmek bize de aslında çok iyi geliyor. Hani psikolojik açıdan hepimiz korku, endişe, panik yaşadığımız için genel anlamda onlarla vakit geçirmek hem bize hem onlara iyi geliyor.
TRT