İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, liderlik ettiği koalisyon hükümetinin planladığı tartışmalı “yargı reformu” krizinin aşılması için Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un sunduğu tasarıyı reddetti.
Başbakan Netanyahu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, hükümetin yargı düzenlemesi konusunda Cumhurbaşkanı Herzog’un “iç savaş” uyarısında bulunarak, krizin aşılması için önerdiği “Halk Tasarısı” hakkında açıklamada bulundu.
Netanyahu, Cumhurbaşkanı’nın sunduğu tasarının, “mevcut statükoyu devam ettirdiğini” belirtti.
Liderlik ettiği koalisyon hükümeti ortaklarının tasarıyı benimsemediklerine işaret eden Netanyahu, şunları kaydetti:
“Ne yazık ki Cumhurbaşkanı’nın sunduğu şeyler koalisyon temsilcileri tarafından kabul edilmedi. Sunduğu taslağın kilit bölümleri yalnızca mevcut statükoyu devam ettiriyor ve İsrail devlet organlarının ihtiyaç duyduğu dengeyi getirmiyor. Bu talihsiz gerçek.”
Herzog, Netanyahu hükümetinin yargının yetkilerini kısıtlayan yargı düzenlemesinin ülkede yarattığı siyasi krizin aşılması için “Halk Tasarısı” olarak adlandırılan bir öneri açıklamıştı.
Tasarı, hükümetin yargı düzenlemesinde hedeflediğinin aksine, Yargıçları Atama Komitesi’nde çoğunluğun hükümet koalisyonuna verilmemesi ve 120 sandalyeli Meclis’ten geçecek yasaların, salt çoğunluk olan 61 oy yerine 80 oy çokluğuyla çıkarılması gibi yargı mekanizmasının yetkilerinin hükümet lehine değiştirilmesini engelleyen maddeler içeriyor.
Netanyahu’nun tartışmalı “yargı reformu”
Netanyahu hükümetinin yargının yetkilerini kısıtlayan “yargı reformu”na karşı ülke genelinde düzenlenen kitlesel protestolar 10 haftayı geride bıraktı.
Hükümet, tartışmalı yargı düzenlemesini Meclis’ten geçirme noktasında adım adım ilerlerken, bunu “yargının bağımsızlığına müdahale” olarak değerlendiren on binlerce İsraillinin ülke genelindeki eylemleri giderek büyüyor.
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir “yargı reformu” planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı mercii olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclisin çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisinin elinden alınacağını belirtmişti.
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yargının yetkilerini kısıtladığı gerekçesiyle yoğun şekilde eleştirilmişti.
AA/