Dagalu, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, ülkenin, birliğini, güvenliğini ve toplumsal dokusunu tehdit eden, modern tarihindeki en tehlikeli krizlerle karşı karşıya olduğunu belirterek, kabile çatışmalarının ülke geneline yayılmasının, yükselen kin ve ırkçılık seslerinin kaçınılmaz olarak ülkeyi çöküşe götüreceğini, bu duruma sessiz kalmayacaklarının ifade etti.
"Ülkenin istikrarını zedeleyen bir iktidara tutunmayacağız"
Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın 4 Temmuz'daki konuşması ile ilgili olarak Dagalu, şunları kaydetti:
"Samimi bir niyetle, tek ekip ruhuyla, sürekli istişare yoluyla birlikte formüle ettiğimiz bu kararları ülkedeki krize çözüm olarak sunduk. Vatandaşlarımızın kanını akıtan ve ülkenin istikrarını zedeleyen bir iktidara tutunmayacağız. Bu sebeple devrimci güçler ve ulusal siyasi güçlerle, askeri müdahale olmaksızın müzakere etmeye, birbirleriyle anlaşmak için onlara fırsat vermeye, iktidarı tamamen sivillere bırakmaya ve düzenli kuvvetler olarak anayasa ve kanunlarda belirtilen görevlerimizi yerine getirmeye karar verdik."
Uluslararası girişimler sonuçsuz kaldı
Sudan'da 19 Aralık 2018'de hayat pahalılığı nedeniyle başlayan gösterilerin ülke genelinde rejim karşıtlığına dönüşmesi üzerine ordunun 11 Nisan 2019'daki müdahalenin ardından Ağustos 2019'da, Temmuz 2023'e kadar sürmesi planlanan asker-sivil ortaklığında geçiş dönemi başlamıştı.
Hükümet, 3 Ekim 2020'de ise ülkedeki silahlı gruplarla Güney Sudan'ın başkenti Cuba'da barış anlaşması imzaladı.
Ordu, güvenlik ve beka tehdidi gerekçesiyle 25 Ekim 2021'de sivil yönetime el koymuş, olağanüstü hal ilan ederek başbakan dahil onlarca siyasiyi gözaltına almıştı.
Ülkede siyasi krizin çözümüne dair Birleşmiş Milletler (BM) ve Afrika Birliği’nin (AfB) başlattığı uzlaşı ve diyalog girişimlerden henüz netice alınamadı.
Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Burhan, 4 Temmuz'daki ulusa sesleniş konuşmasında, askerin, BM, AfB ve Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesinden (IGAD) oluşan "üçlü mekanizma" himayesinde yürütülen diyaloğa katılmayacağını ve sivil geçiş hükümeti kurulmasının ardından Egemenlik Konseyinin feshedileceğini açıklamıştı.
TRT