En önemli doğal besin kaynaklarından biri hiç şüphesiz balık. Bu kaynağın sürdürülebilirliği için ise doğru zamanda doğru yerde ve doğru boya ulaşmış balıkların avlanması olmazsa olmaz. İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü de bu amaçla hem denizde hem de karada denetimlerini aralıksız sürdürüyor.
Balıkçılık ve Ürünleri Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yapılan bu denetimler, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Deniz Polisi, Deniz Zabıtası ve Jandarma ekiplerinin katılım ve destekleriyle gerçekleştiriliyor.
Yer, boy ve zaman yasağı
1380 sayılı su ürünleri kanunu çerçevesinde yapılan denetimler 7 gün 24 saat esasına göre gerçekleştiriliyor. Kontrol edilen kriterlerin başında ise yer, boy ve zaman yasakları geliyor. İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, uyulması gereken bu yasakları şöyle anlatıyor:
“Bazı bölgelerde avlanmak yasak. Gemi demirleme alanları, adalarda bazı bölgeler gibi... Marmara Denizi ve boğazlarda 24, Karadeniz’de 18 metre sınırı vardır. Kıyıya daha yakın, daha sığ noktalarda avcılık yaptığınızda idari para cezasına muhatap olursunuz. Bu durum 12 metreden büyük gırgır tekneleri için geçerli.”
Denetimler sırasında avlanan balık boyları mutlaka kontrol ediliyor. Bunun önemini Karaca şöyle açıklıyor:
“Balıkların asgari avlanabilir boyları vardır. Neden boy yasağı koyuyoruz? Bu yasağın sebebi sürdürülebilir avcılık için, denizlerimizdeki balıkların av baskısına maruz kalıp da nesillerinin sona ermemesi için gerekli bir uygulamadır. Bir balığa, hangi tür olursa olsun ömründe bir kere üreme fırsatı vermek zorundayız. Bu da belli boylara ulaştıklarında mümkündür. Örnek verecek olursak bu hamside 9, istavritte 13, lüferde 18, palamutta 25 santimdir. Bütün balıklarla ilgili bu boylar vardır, avlanan balıklarda boy kuralına dikkat ediyoruz.”
Bir diğer yasak ise zamanla ilgili. Böylece balıkların üreme mevsimlerinde avlanmasının önüne geçiliyor. Denetimler sırasında buna da dikkat ediliyor. Yine av yapan teknelerin belgeleri ve kullanılan av araçları da kontrol edilen hususlar arasında yer alıyor.
2020 yılından bu yana 171 tekneye el konuldu
Balık stoklarının korunması ve gelecek nesillere taşınması adına mutlaka uyulması gereken kurallar, zaman zaman balıkçılar tarafından ihlal edilebiliyor. Tespit edildiğinde ise balıkçılar birtakım yaptırımlarla karşılaşıyor. Karaca, denetimler sırasında karşılaştıkları ihalleri ve izledikleri yolu anlatıyor:
“En çok karşılaştığımız ihlal maalesef küçük boyda balık avlanması. Çünkü ‘Ben avlamasam başkası avlar’ mantığıyla hareket ediliyor. İkincisi de zaman ve yer yasaklarına uyulmadığını görüyoruz. Buna ek olarak kaçak ve ruhsatsız avlanmayla da karşı karşıyayız. Kaçak ve ruhsatsız olarak avcılık yapan teknelere el konulup mülkiyeti kamuya geçiriliyor. Bu bizim elimizi o kadar güçlendirdi ki. Bu noktada yaklaşık olarak 2020 yılının başından itibaren 171 adet tekneye el koyduk. Mülkiyeti kamuya geçirildi. Dalış tüpü, dalgıç elbisesi, yasal olmayan ağlar gibi av araç ve gereçlerine de el koyuyoruz ve mülkiyeti kamuya geçiriliyor.“
Sadece denizde değil karada da kontroller devam ediyor
Denetimler sadece denizde değil iç sularda da gerçekleştiriliyor. Terkos ve Büyükçekmece Gölü gibi noktalarda da denetimlerin sürdüğünü belirten Ahmet Yavuz Karaca, avlanan balıkların takibine karaya çıktıktan sonra da devam edildiğinin altını çizdi:
“Sadece denizde yaptığımız denetimlerle yeterli kalmıyoruz. Karaya çıkış noktası dediğimiz, balıkların karaya çıkarıldığı noktalarda kooperatiflerce bu balıklara nakil belgesi düzenleniyor. O noktalarda yine boy yasaklarına, tür yasaklarına uyulup uyulmadığına bakıyoruz. Hallerde, depolarda ve mezat alanlarında denetimlerimizi yapıyoruz. Perakende satış noktalarına geldiğimizde balıkların satıldığı balıkçılarımızda ve pazarlarda denetimlerimiz 7 gün 24 saat esasına göre devam ediyor.”
Karaca, av yasağının kalktığı 1 Eylül 2022 tarihinden itibaren yapılan denetimlere dair rakamları da paylaştı:
“Deniz, iç su ve karaya çıkış noktaları, nakil araçları ve perakende satış yerleri olmak üzere bin 300 adet denetim ve kontrol faaliyeti gerçekleştirildi. 1380 sayılı Su ürünleri Kanununa aykırı olarak avlanılmış olan 9 ton su ürününe el konularak ilgili şahıslar hakkında 470 bin TL’ye yakın idari para cezası kararı uygulandı. Bunlara ek olarak 3 tekneye de el konuldu.”
Denetimlerin ortak amacı: Sürdürülebilirlik
Denizler, iç sular, haller ve perakende satış noktası fark etmeksizin uygun balıkların avlanıp tüketilmesi için gerçekleştirilen çalışmaların amacı, balıkçılık sektörünün işini zorlaştırmak değil. Tüm bu çalışmaları ‘sürdürülebilirlik’ ifadesiyle açıklayan Karaca, bu doğal kaynağın korunmasının gelecek için kritik önem taşıdığını belirtiyor:
“Her alanda olduğu gibi denizlerdeki su ürünleri stoklarını koruyabilmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için denetimler gerekli. Çünkü biz denizlerimizi, doğayı, ekosistemi çocuklarımızdan, torunlarımızdan aldığımız bu emanetleri onlara sağ salim bırakmamız çok önemli. Sürdürülebilirlik diyoruz başka bir şey demiyoruz, çok önemli.”
“Küçük boyda balık almasınlar”
Gerçekleştirilen denetimler, su ürünleri stoklarının sürdürülebilirliği açısından çok önemli. Ancak tek başına yeterli değil. Bu noktada tüketicilerin balık satın alırken özellikle boy konusunda dikkatli olması gerektiğini belirten Karaca, uyarıda bulunuyor:
“Biz şunu söylüyoruz tüketicilerimize; küçük boyda balık almasınlar. Asgari boyun altında balık alırlarsa, balık tutulur. Herhangi bir olumsuzluk veya bir sıkıntı gördüklerinde ALO 174 Gıda Hattı'nı ararlarsa biz gerekli inceleme ve araştırmayı yapıp onlara dönmekle mükellefiz.”
TRT