Yıl 1037...
Büyük Selçuklu Devleti kurularak tarihteki yerini aldı, kısa bir süre sonra da Bizans İmparatorluğu'na komşu oldu. Yeni yerleşim alanları için de Anadolu topraklarını hedef seçti.
Prof. Dr. Adnan Çevik, yeni yurtlar arama ihtiyacının Malazgirt Savaşı'na giden sürecin taşlarını döşediğini söylüyor:
“1040 yılından itibaren Oğuz göçleri, içinden Büyük Selçuklu adını verdiğimiz Türk tarihinin en önemli devletlerinden birini doğurmuştur. Aynı zamanda göçün batıya doğru sevki ile yeni yurtlar arama ihtiyacı doğmuştur. O ihtiyaç aslında Malazgirt Savaşı'na giden sürecin taşlarını döşemiştir diyebiliriz.”
Türk akınları Bizans'ı yıldırdı
Bu bereketli topraklara yerleşmenin yolu ise Malazgirt'ten geçiyordu. Haliyle Selçuklu Devleti ve Bizans İmparatorluğu arasında çarpışmalar başladı. Bizans'ın doğu sınırları Türk akınlarına daha fazla direnemez hale geldi.
Doğu sınırlarını Türk akınlarına karşı daha fazla koruyamayacağını anlayan Romen Diyojen bunun üzerine Bizans tarihinin en büyük ordusu ile İstanbul'dan Malazgirt'e hareket etti.
Tarihin en büyük ordusunu topladı
Çevik, "Sivas'a geldiğinde Sultan Alparslan'a aldığı yerleri Erciş ve Malazgirt'i geri vermesi noktasında bir ültimatomda bulunur. Sultan bunu çok ciddiye almaz ama İmparatorun büyük bir ordu ile Selçuklu topraklarına ilerlediği bilgisini alınca Mısır Seferini yarıda keser. En seçkin birlikleriyle, Malazgirt'e gelmekte olan Bizans ordusunu durdurmak üzere geri döner."
İmparator Romen Diyojen, 22 Ağustos 1071'de Malazgirt'i tekrar aldı.
Çevik, bu durumu "Tam Malazgirt'ten Ahlat üzerine yürümek için hazırlık yaparken Bizans ordusu, Sultan Alparslan'ın öncü birlikleri Malazgirt Ovası'nı kapatır, buradan çıkış yoktur der Bizans ordusuna" sözleriyle anlattı.
Büyük Selçuklu ile Bizans orduları, Süphan Dağı eteklerindeki Malazgirt Ovası'nda karşı karşıya geldi.
24 Ağustos’un ilk öncü birliklerin çatışması ile geçtiğini söyleyen Çevik, “24 Ağustos'u 25'e bağlayan gece de yine çatışmalar Selçuklu birliklerinin Malazgirt Kalesi önlerindeki Bizans ordugahına dönük saldırıları ile geçer. 25 Ağustos sabahı Sultan Alparslan ordusu ile Malazgirt Ovası'na, karargahını kurar ve elçi heyeti göndererek, Bizans ordusunun içinde bulunduğu psikolojik durumu anlamaya çalışır" diye konuştu.
Bizans ordusu sayıca üstündü
Bizans ordusu sayı ve teçhizat bakımından üstündü. Sultan Alparslan askerlerinin maneviyatını üst düzeye çıkarmak için hücum emrini Müslümanlar için kutsal olan 26 Ağustos Cuma günü verdi.
Süvarilerden oluşan ordusunun hilal taktiği ile de Bizanslıları bozguna uğrattı.
Zaferi "Hilal Taktiği" getirdi
Çevik, zaferi getiren hilal taktiğini şöyle anlattı:
"Sağ ve sol kanat bir hilal şeklinde merkezde Bizans ordusu ile savaşıyormuşçasına, savaşırken geri çekiliyormuşçasına adım adım en az 4-5 saat ağustosun bu sıcağında çarpışarak kanatlardan merkez ve 3 kanada ayrılmıştır Bizans ordusu. Merkez ile kanatları birbirinden açmaya dayalı ve merkezi yalnız bırakmaya dayalı bir taktiktir bu."
Türk seli Anadolu'ya aktı
Malazgirt Zaferi ile Müslüman bir hükümdara Hristiyan dünyasının en büyük imparatorunun esir düşmesi tarihin akışını değiştirdi. Ve Türklere Anadolu'nun kapıları ardına kadar açıldı, Türkler açılan bu kapıdan akın akın girerek Anadolu'yu yurt edindi.
Çevik, "Bu zafer yaklaşık 4-5 yıl sonra bir başka büyük Selçuklu Sultanı Süleyman Şah tarafından 1075'te İznik'in fethiyle taçlandıracaktır ki arada 4 yıl gibi çok kısa bir sürede Anadolu'nun en doğusundan en batısına yani Konstantinepolis'in Bizans'ın kalbine kadar Selçuklu birlikleri, Oğuz birlikleri, Anadolu'ya akacak, Anadolu bir vatan coğrafyasına dönüşecektir" dedi.
951 yıl önce kazanılan bu büyük zaferin ardından gücü kırılan Bizans ise artık bir tehdit olmaktan çıktı.
Haber: Nesibe Şener
Kamera: Ertaç Koçak
Kurgu: Ahmet Öztürk
TRT