AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar depremlere ilişkin açıklama yaptı.
Tatar'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
10 Mart'ta Kayseri Hacılar'da 4,7 büyüklüğündeki bir depremden sonra bugün de Bolu'nun kuzeybatısında 4,8, hemen onun ardından da sınırlarımız dışında ancak Van'da da hissedilen 5,3 büyüklüğünde merkezüssü İran olan bir başka deprem oldu.
Bugün Bolu'nun kuzeybatısında meydana gelen 4,8'lik deprem, kuzey Anadolu fay zonuna bağlı, küçük ve kısa bir kol üzerinde meydana geldi. Bu tür çok kısa uzanıma sahip faylar üzerindeki depremlerin başka depremleri veya Marmara'daki fayları tetiklemesi söz konusu değildir. Tamamen farklı fay sistemlerinden bahsediyoruz.
"Yaklaşık 18 bin artçı sarsıntı oldu"
Depremlerin ardından bölgede yaklaşık 18 bin artçı sarsıntı oldu. Bunların çoğu tabii hissedilmiyor. Ama hatırı sayılır miktardakiler tedirginliğe sebep oldu. 4 ile 5 arasında 505 tane artçı sarsıntı oldu. 5-6 arasındaki artçı sayısı ise 44'e ulaşmış durumda. Tabii bu artçıların 39. günde dereceli bir şekilde azaldığını görüyoruz. Ama bu artçı sarsıntıların bir süre daha devam edecektir. Bunlar hasarlı binalarda yıkım oluşturabilir. Vatandaşlarımızın hasarlı binalara girmemesi önem taşıyor.
Her zaman olduğu gibi başka depremler de olmaya devam ediyor. 18 bin artçı sarsıntının dışında da farklı bölgelerde meydana gelen yılbaşından günümüze kadar ülkemizin farklı yerlerinde meydana gelen 6 bin civarı deprem var.
2023 yılında şu ana kadar 24 bin depremin olduğunu söylemek mümkün.
"Hiçbir depremin yerini, günün bilmek mümkün değildir"
Deprem bölgesinde büyük bir travma yaşanıyor. Önemle vurguladığımız bir şey var, hiçbir depremin saatini, yerini, olacağı günü bilmemiz mümkün değil. Bildiğimiz tek bir şey var. Ülkemiz deprem ülkesi, deprem üretebilecek faylar var. Bunların olağan karşılanması gerekir. Bu anlamda vatandaşlarımızın resmi kanallara itibar etmeleri önemli. Doğru ve sağlıklı bilgiye erişmek herkesin hakkıdır. Herkesi sorumluluk almaya davet ediyorum. Bu yüzden sosyal medyadan paylaşım yaparken bu gerçek unutulmamalıdır.
13 buçuk milyon insan etkilendi dedik ama etkilenen aslında tüm Türkiye, hepimizin bir yakını bir akrabası orada. Yapmamız gereken tek şey deprem bölgesindeki acıyı azaltmamız. Oradakilerin normal hayata dönmek en doğal hakkı.
"Heyelan riski var"
Bölgede yaşanan son yağışlardan sonra ikincil afet dediğimiz heyelan, çığ riskinin hala olduğunu biliyoruz.
Deprem bölgesinde 9 ilde ikincil afet riski bulunan 253 ayrı yerleşim birimindeki 3 bin 784 yapıda inceleme yapılarak bunların afetlerden etkilendiği anlaşıldı. 3 bin 710 ev boşaltılıp daha güvenli yerlere yerleştirildi. Diğerlerinde de yerinde önlemlerle heyelan ve kaya düşmesi gibi afetler bertaraf edildi.
Özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatıyorum.
TRT