Mahkeme, 2014’teki darbe sonrası “askeri cuntanın lideri” sıfatıyla başbakanlık görevini üstlenmiş olan Prayut’un görev süresinin yeni anayasanın kabul edildiği 2017'den itibaren hesaplanması gerektiğine karar verdi. Karar ile gelecek seçimleri kazanması halinde Prayut'un 2025'e kadar başbakanlık görevini yapmasının yolu açıldı.
Bazı kesimler, monarşi yanlısı olmakla eleştirdikleri Prayut’un görev süresinin 2014 yılı baz alınarak hesaplanması gerektiğini savunurken iktidar yandaşları, sivil başbakan olarak seçildiği 2019 seçimlerinin esas alınmasını istiyordu.
Anayasa Mahkemesi, muhalefetin Prayut’un maksimum görev süresini aştığı gerekçesiyle yaptığı başvuruyu kabul etmiş ve ağustosta Prayut’un başbakanlığını askıya almıştı.
2020 yılında ülke çapındaki protestolarla Prayut yönetimi ve monarşi hedef alınmıştı
Tayland'da lise ve üniversitelerdeki kılık kıyafet düzenlemelerine karşı 2020 yılının ilk yarısında başlatılan eylemler, zaman içinde siyasal rejimi ve öğrencilerin "baskıcı" olarak nitelendirdiği uygulamaları hedef alan geniş çaplı protesto hareketine dönüşmüştü.
2020’nin son çeyreğinden itibaren daha da kalabalıklaşan protestolar, kitlesel hale gelerek Bangkok'un dışında Khon Kaen ve Nakhon Ratchasima gibi şehirlere taşındı. 19 Eylül 2020’de Bangkok'ta yaklaşık 50 bin kişinin katıldığı gösteri, 2014 darbesinden sonraki protestonun ardından en kalabalık gösteri oldu.
Monarşinin ve ordunun siyasetten elini çekmesi, insan haklarına ve halkın demokratik taleplerine saygı göstermesi çağrısıyla düzenlenen gösterilerde, anayasanın değiştirilmesi, seçimlerin yenilenmesi ve muhaliflere yönelik baskılara son verilmesi çağrısı yapılmıştı.
2017'de onaylanan ve genel seçimlerin ardından parlamentoda yapılan başbakanlık oylamasına, seçilmiş milletvekillerinin yanı sıra cunta yönetiminin atadığı senatörlerin de katılmasına hak tanıyan yeni anayasa da protestocuların hedefi olmuştu.
2014'ten bu yana Başbakan
Prayut, 2014'te ordunun yönetime el koymasının ardından, "Ulusal Barış ve Düzen Konseyi" adı verilen "askeri cuntanın lideri" sıfatıyla başbakanlık görevini üstlenmişti.
Darbenin ardından 5 yıl boyunca ertelenen seçimler, cunta gözetiminde hazırlanan seçim kanununun çıkarılması sonrasında 2019'da yapılabilmişti.
Prayut seçimlere cunta destekli Palang Pracharath (Halkın Devlet İktidarı) Partisinin adayı olarak girmiş, seçimlerin ardından seçilmiş milletvekillerinin oluşturduğu temsilciler meclisiyle cunta tarafından atanan askerlerden oluşan senatonun ortak oylamasıyla yeniden başbakanlık görevine getirilmişti.
Diğer yandan, bazı milletvekilleri, Prayut'u darbeden sonra yapılan ilk serbest seçimlerin ardından yeniden başbakan seçilmesine rağmen, "cunta lideri olarak yetki ve sorumluklarını sürdürmesinin anayasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle eleştirmişti.
TRT