Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk lirasına rağbetin arttığını belirterek, “1 Nisan’dan bu yana Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişiler 12 milyar doları satıp Türk lirası aldılar.” dedi.
TRT Haber’de gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Şimşek, 31 Mart yerel seçimleri öncesi dolar/TL kuruna yönelik yapılan spekülasyonların hatırlatılması üzerine, seçim sürecinde vatandaşları dövize yönlendirenlerin olduğunu anlattı.
O dönem birçok kente seyahat ettiklerini, geçen yıl yapılan seçim sonrasında ortaya çıkan manzaranın (TL’nin değer kaybı) bu yıl tekrarlanma ihtimalinin zayıf olduğunu dile getirdiklerini aktaran Şimşek, şöyle devam etti:
“Bunun için 3 basit sebep açıkladım. Bir, Türkiye’nin dış açığı azalıyor. Döviz ihtiyacı azalıyor. İki, Türkiye’nin kaynağa erişimde sorun yok. Türkiye’ye ihtiyacımızın ötesinde bir döviz gelişi var. Üçüncü olarak da şunu söyledim, geçen sene eksi reel faiz vardı, bugün öyle bir şey yok. Dolayısıyla lira destekleniyor. Türkiye’ye fon akışı güçlü. Türkiye’nin döviz ihtiyacı azalıyor. Peki bu durumda niye lira değer kaybetsin? Bütün bunlara rağmen maalesef bazı kesimler vatandaşımızı yanlış yönlendirdi. 1 Nisan’dan bu yana Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişiler 12 milyar doları satıp Türk lirası aldılar.”
Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacının azalacağına, gelen dış kaynağın vadesinin de giderek uzadığına dikkati çeken Şimşek, bankaların da sermaye benzeri çok uzun vadeli kaynağa erişmeye başladığını, tüm bunların kaynağın niteliğinin iyileştiğine işaret ettiğini bildirdi.
Şimşek, “Biz enflasyonu bu sene 30’lu rakamlara kadar düşürüp gelecek sene 10’lu rakamlara düşürdüğümüz zaman ben inanıyorum ki doğrudan küresel yatırımlarda da artış olacak. Bu zaten kalıcı para. Borç değil. Neden? Çünkü Türkiye potansiyeli çok büyük bir ülke. Yeter ki güçlü bir hikayesi olsun, öngörülebilirlik artsın. Biz, bu potansiyeli harekete geçirecek güçlü bir program uyguluyoruz.” diye konuştu.
Bakan Şimşek, Merkez Bankasının 1-16 Nisan arasındaki rezerv pozisyonundaki iyileşmenin yaklaşık 49 milyar dolar olduğunu belirtti.
Kısa vadeli dış kaynağa sırtlarını dayamayacakları ve başarı elde edildikçe kaynağın niteliğinin değişeceğini söyleyen Şimşek, “Çok net bir şekilde vatandaşımızın da şirketlerimizin de küresel yatırımcıların da TL’ye rağbeti arttı. Türk lirasına güven arttı. Türk lirasına portföy tercihi anlamında büyük bir rağbet var. Neden? Çünkü Türkiye’nin enflasyonu düşüreceğine piyasalar inanmaya başladı.” dedi.
Hükümet olarak kur hedeflerinin olmadığını vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:
“Kendimize geçen sene, yani bu programı başlattığımızda 1 yıllık geçiş dönemi öngördük. ‘Haziran 2023 ila Haziran 2024 arasına dezenflasyona geçiş dönemi’ dedik. Kur politikasında da bir geçiş dönemi. Piyasa mekanizmasının daha çok efektif bir şekilde çalışacağı, yani her şeyin piyasada belirlendiği bir döneme doğru evrildik ve evriliyoruz. Dolayısıyla bizim bir kur hedefimiz yok. Şu anda kura herhangi bir müdahale yok ama döviz rezervi Merkez Bankamız biriktiriyor. Çünkü rezerv pozisyonumuzu güçlendirmemiz lazım. Dış şoklara karşı Türkiye’nin kırılganlığını güçlendirmemiz lazım.”
İhracatçıların tedirgin olmaması gerektiğini, onlara her türlü desteği vermeye devam edeceklerini ifade eden Şimşek, Türk lirasında aşırı bir değerlenmeyi de öngörmediklerini belirtti.
Bakan Şimşek, ihracatçılara, “Verimlilik artışı için, rekabet gücü artışı için finansmana erişim anlamında bizim üstümüze ne düşüyorsa onların yanındayız. Bugüne kadar ihracatı önceliklendirdik. İhracatı güçlü bir şekilde destekledik, desteklemeye de devam edeceğiz. Ama buradan en iyi çıkış yolu, her ölçekte ‘Verimlilik nasıl artırılır, birim maliyetler nasıl düşürülür?’ Buna odaklanmak lazım.” diye seslendi.
– Swap işlemleri
Swap işlemlerine izin verilmesine ilişkin şu ana kadar temkinli durduklarını bildiren Şimşek, konuşmasını, “Çünkü aşırı oynaklıklara zemin hazırlamak istemedik ama bünyemiz giderek sağlamlaşıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bu hususu değerlendireceğiz ve çok büyük ihtimalle başlangıçta tek yönlü olmak üzere biraz uzun vadeyi önceliklendirerek yani 6 ay ve 1 yıl sonrasını önceliklendirerek, yani o alanda daha büyük bir alan açarak, büyük ihtimalle bir adım atacağız.” diye tamamladı.
-“Gri listeden her halükarda çıkarız”
Türkiye’nin Mali Eylem Görev Gücünün (FATF) gri listesinden çıkışına ilişkin süreci de değerlendiren Şimşek, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü ve FATF’ın şubat ayında bir toplantı yaptığını ve Türkiye’nin gri listeden çıkmak için bir eylem planı hazırladığını anımsattı.
Mehmet Şimşek, FATF’ın, Türkiye’nin eylem planını başarıyla uyguladığını ifade ettiğini belirterek, “Dolayısıyla yerinde denetim yaparak ‘Türkiye’den çıkış sürecini başlatabiliriz.’ dediler. Bu karar alındı. Mayıs ayının başında buraya çok kapsamlı geniş bir heyet geldi, ben de heyetle bir araya geldim. Çünkü siyasi sahiplenme çok değerlidir.” diye konuştu.
Terörün finansmanının kurutulmasının Türkiye için önemine dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
“Bunun için bizim uluslararası normlara, uluslararası listelere ihtiyacımız yok ki. Biz bu konuda kararlıyız. Kara para aklamayla, terörizmin finansmanıyla mücadelede dozu en yüksek düzeye çıkartmaya devam edeceğiz. Listeden çıksak da çıkmasak da bu konuda çok kararlıyız. Ne gerekiyorsa yapacağız. MASAK’ı teknoloji ve insan kaynağı olarak güçlendiriyoruz. Yapay zeka algoritmaları dahil olmak üzere sürekli arkadaşlarla istişare halindeyiz. Ekibimizi güçlendireceğiz, idari kapasitemizi artıracağız, kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla çok güçlü şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Dolayısıyla her halükarda bu listeden çıkarız. Zamanlama konusu, umarım siyasi mülahazalar araya girmez. Siyasi sahiplenme konusunda hiç tereddüt bırakmayacak şekilde bir duruşumuz var ve inanıyorum ki Türkiye’nin çıkması gerekiyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.