Tüm insanlığın Akdeniz'e yoğunlaştığı bir dönemde konuya dair farklı yaklaşım ve öneriler "Akdeniz'de Güvenlik, İstikrar ve İş Birliği Sempozyumu"nda masaya yatırılıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, TİKA, ORSAM ortaklığında ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampüsü ev sahipliğinde, 13-14 Ekim tarihlerinde düzenlenen Sempozyuma Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da katılarak konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Tatar, dünyada artık denklemlerin değiştiğini ve Akdeniz'in ortasındaki Kıbrıs’ın çok önemli bir değere sahip olduğunu söyledi.
Bu sebepten dolayı Kıbrıs Türkü'nün ada üzerindeki varlığının korunmasının daha da önemli hale geldiğini ifade eden Tatar, Kıbrıs'ta asırlardır yürütülen milli davanın ne kadar önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını söyledi.
Mavi Vatan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin korunması ve sahip çıkılmasının elzem olduğunun Türkiye-Libya anlaşmasıyla bir kez daha teyit edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü'nün anavatan Türkiye ile sıkı işbirliğinin devam ettirileceğini kaydetti.
“Milli politikayı sürdürmek gerekir, ancak bu sayede bölgede varlığımızı koruyarak söz sahibi olabiliriz” diyen Tatar, BM Güvenlik Konseyinin 60 yıl önce çıkardığı “Kıbrıs'ta çözüm Federasyon temelli olmalıdır” şeklindeki kararın peşinden koşulmaması gerektiğinin altını çizdi.
“Kıbrıs'ta egemenlik kavramı 2 halkın egemenliğidir, eğer bir anlaşma olacaksa buna iki halk karar vermelidir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Tatar, buna örnek olarak Hidrokarbonların çıkarılması için 2 egemen devletin kuracağı komitenin çalışma yürütmesi fikrini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Tatar, bölgedeki enerji ihtiyacının Kıbrıs'a 40 mil uzaklıktaki Türkiye ile enterkonnekte sistemi ile su ihtiyacının da barış suyunun Güneye de verilmesi yoluyla karşılanabileceğini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.