Yunus Emre Enstitüsü, “Bizden İçeri Kıbrıs Türkleri” belgesel gösterimi ve iftar yemeği düzenledi.
Lefkoşa’da Grand Paşa Otel’de düzenlenen etkinliğe, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eşi Sibel Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre, TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu katıldı.
Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, etkinlikte yaptığı konuşmada, belgeselin hazırlanmasında emeği geçenleri tebrik etti. Tatar, Kıbrıs Türkü ile Türkiye arasında güçlü bağlar bulunduğunu belirterek, Kıbrıs Türkü’nün gelenek ve adetlerle Türk Milletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türkü’nün dili ve kültürüyle Kıbrıs’ta varlığını sürdürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti’nden alınan ilhamla, dilimize ve dinimize sahip çıkarak imanımızla Kıbrıs’ta var olduk. Anavatan Türkiye’ye 40 mil uzaklıkta bulunan adayı korumak görevimizdir” dedi.
Kıbrıs Türkünün adada varlığını sürdürmesi için başkalarının nifak tohumları ekmesine izin verilmemesi gerektiğine dikkat çeken Tatar, federal temelde çözümün sakıncalarından bahsetti, Türkiye’nin adadan dışlanmasının istendiğini ancak bu duruma izin verilmeyeceğini kaydetti.
Devleti güçlendirmek için; eğitim, kültür, müzik, sanat ve folklorü koruyarak geleceğe taşımanın önemine vurgu yapan Tatar, mücadelenin birleşerek yürütülebileceğini, bu nedenle sivil toplum örgütlerinin de tek yürek olması gerektiğini ifade etti.
Yunus Emre Enstitüsünün yaptığı çalışmaları yakından takip ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, 60 ülkede faaliyetlerini yürüten enstitünün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de çalışmalar yapmasının son derece önemli ve anlamlı olduğunu dile getirdi.
Ramazan ayının önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar; birlik, beraberlik, dayanışma ve yardımlaşmanın önemini vurguladı.
Cumhuriyet Meclisinden yapılan açıklamaya göre, Meclis Başkanı Zorlu Töre de etkinlikte yaptığı konuşmada, Osmanlı Türk ordusu adadan çekildiği zaman, Kıbrıs Türk halkına “Allahaısmarladık” demediği gibi Kıbrıs Türk halkının da onlara “Güle güle” demediklerini belirtti. Töre, gelmelerini beklediklerini kaydederek, Kıbrıs Türk halkının milli ve manevi değerlerini koruyarak, bugünlere geldiğini ifade etti.
Töre, “Kıbrıs Türkü canı cana, kanı kana katarak bugünlere geldi. Mehmetçik, mukavemetçi, mücahit, Osmanlı döneminin akıncıları hep bu topraklara can verdi. Böyle vatan oldu bu topraklar” dedi. Töre, Türk ordusunun 96 yıl sonra hem havadan, hem de denizden Kıbrıs’a tekrar gelene kadar örgütlenen mücahitlerin bir direniş destanı verdiğini anımsattı.
Töre, “Rum palikaryaları Kıbrıs’ı Girit yaparak büyük Yunanistan’ın bir parçası haline getirmek istediler ama Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurulmasıyla biz buna karşı durduk ve bizim nesil Türk askerinin adaya gelişini gördü” dedi.
Töre, İstiklal Marşı’ndan “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda dediğimiz aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizle bugünlere geldik” alıntısı yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.